‘Örgütlü Sendika, Güçlü Toplum’ diyerek dün olduğu gibi bugün de sesimizi yükseltecek, sorunlarımızı dile getirecek, mücadelemizi pekiştireceğiz.
2021’in ‘Sağlık Çalışanları Yılı’ olması nedeniyle geçen yıl Ankara Şehir Hastanesi önünde 1 Mayıs’ı kısıtlı imkanlarla kutladık. Çünkü pandemi sürecinde en çok yükü sağlık çalışanlarımız omuzladı. Olağan durumlarda olduğu gibi salgınla korakor mücadele edip daha fazla can kurtarmak, şifa dağıtmak amacıyla gecelerini gündüzlerine kattılar.
Üstelik tüm bunları kendi canları pahasına yaptılar. Ailelerini, yakınlarını, yuvalarını haftalarca göremediler, sevdikleriyle uzaktan bakışarak yetindiler.
Can kurtarmak için fedakarca çalışan binlerce sağlık çalışanına maalesef virüs bulaştı ve ne yazık ki 500’den fazla arkadaşımızı kaybettik. Vefat edenlere Allah’tan rahmet dilerken, hasta olanların bir an önce şifa bulmasını temenni ediyoruz.
Sağlık çalışanlarımız bu süreçte adeta destan yazdı. Göstermiş oldukları fedakarlıkların tarifi mümkün değildir.
Gelinen noktada sağlık çalışanlarımızın üstün gayret ve fedakarlığı ile virüs gündem olmaktan çıktı. Vakalarda yaşanan azalma ve kısıtlamaların kaldırılmasıyla normal hayata dönüş yaptık.
Bu noktada şimdi yapılması gereken fedakar sağlık çalışanlarımızın ödüllendirilmesidir.
Bu hususta Sayın Cumhurbaşkanının 14 Mart Tıp Bayramı’nda müjdesini verdiği bazı düzenlemeleri önemli buluyoruz.
Şiddet olaylarına ve malpraktis davalarına karşı sağlık çalışanlarını koruyacak önlemlerin alınması, sabit ek ödemelerin merkezi bütçeye aktarılarak (maaş ve ek ödeme) tek kalemden ödenecek olması, merkezi yönetim bütçesinden performans ödemeleri için ilave kaynak aktarılarak ek ödemelerde artış yapılacak olması, ücretlerde yapılacak iyileştirmenin emekliliğe de yansıyacak olması, aile hekimlerinin temel ücretlerinde artış yapılacak olması, 3600 ek göstergeden yararlanacak olanların kapsamının genişletilmesi noktasında atılacak adımları önemli buluyoruz.
Bu düzenlemelerin adalet ve hakkaniyet duygusu esasıyla, bir an önce hayata geçirilmesini temenni ediyoruz. Aksi halde yeni mağduriyetler doğacak ve bundan en büyük darbeyi sağlık sistemi görecektir.
Özellikle son dönemlerde ekonomide yaşanan dalgalanma ile tüm kamu çalışanlarının olduğu gibi sağlık emekçilerinin de alım gücü düştü. Çarşı – pazarda yaşanan pahalılık adeta cep yakıyor. Burada aslolan tüm emekçi kesimini enflasyon canavarına ezdirmeyecek adımların atılmasıdır. Ekonomide istikrarın sağlanması başta kamu çalışanları olmak üzere tüm toplumun ortak beklentisidir.
Sağlık çalışanlarının birçok sorununun temelini istihdam yetersizliği oluşturmaktadır. Ağır iş yükü öyle bir hale geldi ki sağlık çalışanlarının yüzde 80’inden fazlası tükenmişlik hissi yaşadığını söylemektedir. Türkiye’de bir sağlık çalışanı dört sağlık çalışanının yapması gereken işi tek başına yapıyor. Bu ağır iş yükünün önüne geçilebilmesi için her yıl 60-70 bin sağlık çalışanı istihdamının yapılmasının şart olduğunu Sağlık-Sen olarak her fırsatta dile getiriyoruz. Bu bir talep değil zorunluluktur.
Sağlık çalışanlarının önemli bir diğer kronik sorunu da döner sermaye adaletsizliğidir. Yapılan düzenlemeler sorunu ortadan kaldırmak yerine, ne yazık ki daha da derinleştirmiştir. Bu sorunun sağlık çalışanları üzerindeki olumsuz etkisi, koronavirüsle mücadele sürecinde de etkisinden, adaletsizliğinden hız kesmedi. Sağlık çalışanları için refah, adalet, hakkaniyet ve huzur dağıtması gereken döner sermaye sistemi, mevcut haliyle tam tersini yapıyor, çalışma barışını bozuyor. Adaletsizlik üzerine kurulu bu sistemden bir an önce dönülmelidir. Adil bir ücret politikası mutlak surette oluşturulmalıdır.
Milletimizin ve ülkemizin güvencesi vefakar sağlık çalışanlarının sorun ve beklentileri elbette bunlarla sınırlı değildir. Öncelik ve önem arz eden saymış olduğumuz hususların karşılanıp çözüme kavuşturulması, sağlık çalışanlarımızın yüzünü güldürürken, üzerlerindeki yükün hafiflemesine yol açacaktır.
Sağlık-Sen olarak, sağlık çalışanlarımızın yüzü ne kadar çok gülerse, üzerlerindeki yük ne kadar hafiflerse, ülkemizin ve milletimizin yüzünün de çok daha fazla güleceği inancındayız.
Bu vesileyle, üreten ve alın teri akıtan tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyor, birliğimizin, beraberliğimizin, kardeşliğimizin daim olmasını diliyoruz.”
İHA
GÜNDEM
30 Aralık 2024GÜNDEM
30 Aralık 2024ÇEVRE
30 Aralık 2024EKONOMİ
30 Aralık 2024GÜNDEM
30 Aralık 2024GENEL
30 Aralık 2024GÜNDEM
30 Aralık 2024GENEL
30 Aralık 2024YAZARLAR
30 Aralık 2024ÇEVRE
30 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.