Hayatımızdaki en önemli değerlerdir damlalar ve dakikalar. Yani zaman ve su. Hiç birinin bir damlasının bile boşa harcanmasına tahammülümüz olmamalı.
Suya daha önceki yazılarımda değinmiştim; başka bir yazımda tekrar değineceğim. Bu gün ise konum zaman olacak.
Hepimizin çocukluğumuzdan beri duyduğu “Vakit nakittir” sözü son derece doğru olmakla birlikte biraz eksiktir aslında. Nakit, para demektir. Para kaybedilebilir ama yerine gelir, tekrar kazanılır hatta fazlasıyla kazanılabilir. Kaybedilen zaman ise yerine gelmez, geri kazanılamaz. Çok sevdiğim bir yakınım bu nedenle “ zaman kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim” der. Benim de düsturum budur.
Boşa geçen her dakikamıza hatta saniyemize üzülmeliyiz. Dünyada kalacağımız saniyeler sayılı. Zamanı geldiğinde bir salise fazla kalmamız mümkün olmayacak. Bu nedenle bize verilen ve miktarını bilmediğimiz zamanı boşa harcamak hiç de akıllıca değil.
Zamanı etkin ve verimli kullanmak çok önemli. Eğitim öğretimin her aşamasında uygulanan sınavların ölçtüğü becerilerden biri de bu. Zamanı doğru kullanan öğrenci sınavı yönetebiliyor ve başarılı oluyor.
Bu çok küçük yaşlardan itibaren edinilmesi gereken bir alışkanlık. Kreşlerde veya evde ebeveynlerle yapılan çeşitli faaliyetlerin birçok faydasının yanında bu alışkanlığın edinilmesinde de katkısı büyük.
Belirli periyotlarda dinlenmek elbette gerekli ama bu hiçbir şey yapmamak anlamına gelmiyor. Çeşitli eğlen-dinlen etkinlikleri ile boş zamanlar doldurulabilir. Ve bence boş vakitleri değerlendirmenin en kolay ve faydalı yolu okumaktır. Bunu her yerde yapabilirsiniz. Metroda, otobüs durağında, düdüklü tencereyi beklerken mutfağınızda, sıra beklediğiniz bankada, plajda, uykunuz kaçtığında yatağınızda vs. Bunun için tek yapmanız gereken çantanızda bir kitap, dergi ya da gazete bulundurmak. Bunlardan birini taşımak istemiyorsanız telefonunuzun internetinden de kolayca erişebilir, çeşitli uygulamalar aracılığı ile sesli kitap dinleyebilirsiniz.
Zamanınız ve yeriniz genişse çeşitli hobiler ya da spor aktiviteleri ile doldurabilirsiniz. Ki bence herkesin bu etkinliğe de vakit ayırması gerekir.
Günde sekiz saat uyuduğumuzu, sekiz saat de çalıştığımızı düşünürsek geriye hâlâ sekiz saatlik bir periyodumuz kalıyor. Bunun ortalama iki saatini ulaşım diye düşünelim. Altı saat temel ihtiyaçlarımız ve sosyal ilişkilerimiz için bize aittir. Öyleyse bir spora, bir hobiye ve bir saat de okumaya rahatlıkla zaman ayırabiliriz. Tabii zamanı etkin kullanmak koşuluyla. Hepsini aynı güne sığdıramıyorsak da en azından birini yapabiliriz. Bu ruhumuza da iyi gelecek, stresle başa çıkmamızı kolaylaştıracaktır.
Önemli olan gece yattığımızda şu üç soruya gönül rahatlığı ile evet diyebilmek:
Sevgilerimle
GÜNDEM
25 Aralık 2024GÜNDEM
25 Aralık 2024ÇEVRE
25 Aralık 2024EKONOMİ
25 Aralık 2024GÜNDEM
25 Aralık 2024GENEL
25 Aralık 2024GÜNDEM
25 Aralık 2024GENEL
25 Aralık 2024YAZARLAR
25 Aralık 2024ÇEVRE
25 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.