ECZANELERİN IŞIKLARI SÖNECEK Mİ?
695 okunma

ECZANELERİN IŞIKLARI SÖNECEK Mİ?

Yazılı ve görsel basının gündeminde eczanelerin ekonomilerinin zorda olduğu ve yakın bir gelecekte her iki eczaneden birinin kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ibareleri yer alıyor. Eczanelerin vitrinlerinde ya da eczacıların sosyal medya paylaşımlarında yer alan bu konu sağlık sektöründe bomba etkisi yaratıyor.

ABONE OL
10/09/2022 11:43
ECZANELERİN IŞIKLARI SÖNECEK Mİ?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Halkın en kolay ulaşabildiği, yedi gün yirmi dört saat gündüz gece yurdun en ücra noktasında bile sağlık ve ücretsiz danışmanlık hizmeti sunmakta olan eczaneler son günlerde yetkililerce ve konunun muhataplarıyla çok sık paylaşılıyor hale geldi.

29 BİN ECZANE TEHLİKE ALTINDA MI?

Ülkenin tamamının sosyal güvence altında olması ile reçeteli ilaçlarını 84 milyon nüfusa yaklaşık 29 bin eczane ile fedakârca takdim eden eczacılar bu hizmeti yıllardır kusursuzca, kimseyi mağdur etmeden, ayrım gözetmeksizin yerine getirirken kendi kazancından, emeğinden, hakkından ve vaktinden de fazlasıyla feragat etmekte diyen eczacı Mehmet Ayduran konuyla ilgili düşüncelerini şöyle açıkladı :“Çok basit bir konu hakkında bile yetkili, ilgili bir kişi ya da kuruma danışıldığında belli bir ücret karşılığı bu hizmet satın alınıyorken eczacılar eczanelerinde ücretsiz sağlık danışmanlığına ilaveten reçete girişi esnasında  muayene ücreti gibi hastane ve doktorun tedavisinin neticesi devlet adına tahsilat yapmakta uzunca bir süredir yasal olarak ilacın satışının tek adresi olan, 84 milyonun tamamına hizmet sunan, 29 bin eczanede kendileri, aileleri ve  çalışanlarıyla birlikte yaklaşık 300 bin nüfusa sahip olan eczacıların eczanelerini kapatma riskiyle karşı karşıya olmalarının başlıca sebeplerini şöyle söyleyebiliriz” diyerek açıklamasına devam etti. Ayduran : “İlacın fiyatı, kar oranı, satış kuralları ve ödeme kurallarını devlet belirlemektedir ülkemizde. ilacın eczanelerde ve eczacının yetki ve sorumluluğunda satıldığı ülkemizde 2009 yılında “İlaç Fiyat Kararnamesi” ile bir düzenlemeye gitmiştir devletin ilgili kurumları. İlacın fiyatı, ecza deposu ve eczacı karlılığı, ilacın fiyatının zaman içinde ne kadar artacağı, talebe göre gerektiğinde ilaç fiyatlarının düşürülmesi gibi konuları içeren, 13 yıl öncesinin ekonomik koşullarına göre hazırlanan kararname bu günlere kadar uygulana gelmiştir. Sağlık Bakanlığı’nın yetkisi dahilinde ilaç fiyat kararnamesinde ilaç fiyatları belirleniyorken devletle eczanelerin yaptıkları toplu reçete sözleşmelerinde muhatabı olan Çalışma Bakanlığı bünyesindeki Sosyal Güvenlik Kurumu ise sözleşme dönemi içerisinde ayrıca kamu kurum iskontosu yaparak ilacın resmi reçete satış bedelini kendisi belirlemektedir. Dönem dönem  ilave iskontolar yapan SGK eczanelerin satın alıp raflarına koyduğu ilaç fiyatlarında iskontoyu artırarak kendi giderini azaltma yoluna başvururken 29 bin eczacının da ödemesini yapıp tek alıcısı olan devlete ilacını satarken zararına hizmet vermesine sebep olmaktadır. ”dedi.

“İLACIN TEMİNİNİN DURDUĞU BU GÜNLERDE HERKES ZORDA”

Birinci basamak sağlık merkezi konumundaki eczaneler aynı zamanda birer özel teşebbüs olup devlete vergi ödeyen, ciddi bir istihdam sağlayan, satışlarının tamamının belgeli olduğu kayıt dışı hiçbir satışı olmayan işletmelerdir diyen eczacı  Mehmet Ayduran : “İlaç Fiyat Kararnamesi gereğince ilacın satış fiyatı Sağlık Bakanlığı’nca yılda bir arada da yıl içinde güncelleniyorken fiyatlandırmada avro kuru belirlemede kriter olarak kullanılmaktadır. İlaçların çok büyük çoğunluğunun ithal olması sebebiyle avro kuruna göre düzenleme yapılmaktadır.Avro kuruna göre yapılan hesaplama neticesi ilaç firmaları neredeyse tamamı ülke dışından gelen ilaç hammaddesinin ülkeye girdikten sonra düşük fiyatla ruhsatlandırılmasından kaynaklı zararlarını yılın ilerleyen zamanlarında karşılayamadıkları için piyasaya ilaç temin edememekte, etmemektedir.Son bir kaç yıldır eczacılar avro kurunun bu tutarsızlığında ilaç firmalarının ilaç teminini azaltması ve durdurması neticesi halka ilaç sunumunda çok ciddi sorunlarla yüzleşmekte, hastanın ilacını karşılayamamanın sorumlusuymuş izlenimi ile halk sağlığında sorunlu bir meslek erbabı zannı ile artık tıkanma noktasındadır. Yakın zamanda 1 avro= 7.86 lira şeklinde fiyatların güncellemesiyle bile resmi rakamlardaki avro kurunun çok altında olan ilacın firmalarca gerçek Euro kurunun çok altında olması nedeniyle teminlerindeki aksaklığın artık eczanelerce sürdürülmesi imkânsızlaşmıştır.

Tansiyon, diyabet, astım, kanser gibi rahatsızlıkların harici çok basit bir grip ve ateş düşürücü ilacın bile temininin durduğu bu günlerde eczacılar hastalarına yardımcı olamamaktadır. ”dedi. Ayduran, ilaç fiyatlarının etkisine dair olan açıklamasına şu sözlerle devam etti: “2009 yılında o günkü ilaç fiyatlarının Türk Lirası değeri ile ilaç satış fiyatına göre belirlenen eczane karlılık tutarları yıllar içinde ilacın fiyatının artmasına rağmen baremler yükseltilmediği için ilaç fiyatı arttıkça eczacı karlılık oranı tersine azalmakta, artan ilaç fiyatı eczane karlılığına kar yerine zarar vermektedir.2002 yılında eczacının ilaç alım peşin iskontosunun Sağlık Bakanlığınca keyfi olarak kaldırılmasıyla çok ciddi bir gelir kaybı yaşayan eczaneler son yıllarda güncellenmeyen fiyat karlılık oranlarının günümüzün çok gerisinde kalması neticesi, ayrıca ilaçların çoğunun girdisinin ithal olması neticesi düşük avro karşılığı nedeniyle ilaç firmalarınca temininde yaşanan aksaklıklardan da etkilenmektedir. Personel gideri, kira ve genel giderlerin çok arttığı şimdilerde gelirlerinin, karlılıklarının her geçen gün daha da azaldığı eczaneler kaçınılmaz olarak iflasın eşiğinde ne yazık ki.”

ECZACILARIN BEKLENTİLERİ NELER?

Ekonomik olarak her kesimin etkilendiği, tüm ülkenin bir darboğazdan geçtiği bu dönemde fedakârca hizmet sunmayı sürdüren, vergi ödeyen, ciddi istihdam sağlayan, koşulsuz ve sınırsız sağlık hizmeti sunan birinci basamak sağlık merkezi bünyesine dâhil edilen eczanelerin ivedilikle hak ettiği değerinin verilmesi gerektiğini vurgu yapan Ayduran : “

Lütuf, hibe, ayrımcılık değil, mesleklerinin sürdürmesinde eski kazanımlarının yeniden verilmesi, güncel verilerle karlılık oranlarının değiştirilmesi, fedakârca sunduğu sağlık hizmetinin karşılığının verilmesi, meslek üst örgütü Türk Eczacıları Birliği’nin  29 bin eczacı adına 6643 sayılı yasa ile üyelerinin hak ve menfaatleri ile birlikte devletin de hak ve menfaatlerinin örtüştürüldüğü hakkaniyetli bir düzenlemenin kısa sürede yaşama geçirilmesini talep etmekte eczacılar. Bu arada ilaç bulmakta her geçen gün daha da zorluk yaşayan vatandaşlar şayet önlem alınmazsa, ivedi bir tedbir yürürlüğe konmazsa ilacını temin için artık eczane de bulamayacaktır. Sağlıkta olmazsa olmaz, en kolay sağlık hizmetinin sunulduğu eczaneler yaşasın, ayakta kalsın, toplum sağlığı tehdit altında olmasın, halkın en kolay ulaştığı eczanelerimizin ışıkları gece gündüz hiç sönmesin.”diyerek eczacıların beklentilerini dile getirdi.

FATMA HAYTAN ÖZEL HABER  

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

Please disable your adblocker or whitelist this site!