1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Emek ve Demokrasi Güçleri Deprem Koordinasyonu 15 Temmuz şehitler meydanında depreme ilgili basın açıklamasında bulundu. “Bilindiği üzere 6 Şubat 2023 tarihinde 10 il ve 13 milyondan fazla insanın doğrudan etkilendiği, resmi rakamlara göre 50 bin insanımızın yaşamını yitirdiği, yüzbinlerce insanın yaralandığı, binlerce binanın yıkıldığı bir deprem yaşadık. Deprem Suriye’de de büyük bir yıkım ve can kaybına sebep oldu. Öncelikli olarak hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa, Türkiye ve Suriye halkına da başsağlığı diliyoruz.” Diyen Emek ve Demokrasi Güçleri Deprem Koordinasyonu, “Acımız çok büyük ancak sadece acımız değil, öfkemiz de çok büyük. Çünkü en az deprem kadar yıkıcı, en az deprem kadar öldürücü olaylara tanıklık ettik. Yüzbinlerce insan enkazların altında yaşam savaşı verirken hızla arama kurtarma çalışmalarına başlaması gerekenler Cumhurbaşkanlığının emrini beklediler. İlk üç gün boyunca birçok yere ulaşılmadı. Günler, haftalar geçtiğinde bile hala ulaşılmayan yerler vardı.  Enkaz altında kalan insanlar sadece yıkım nedeniyle değil aynı zamanda soğuktan hayatlarını kaybettiler.” dedi 

HALA ÇADIR VE BARINMA SORUNU DEVAM EDİYOR

Hükümetin deprem politikalarına yönelik ağır eleştirilen getiren Emek ve Demokrasi Güçleri Deprem Koordinasyonu: “Deprem bölgesinde enkaz bilgileri sosyal medya üzerinden yayılırken iktidar en kritik saatlerde yanlış bilgi ve provakasyon bahanesinin ardına sığınarak sosyal medya erişimini kısıtladı. Kurtulabilen insanların gıda ve çadır ihtiyaçları karşılanmadı, insanlar günlerce aç ve açıkta bırakıldı. Özellikle sığınmacılara yönelik ırkçı saldırılar gerçekleşti, sokak ortalarında insanlar öldürüldü. Dördüncü haftaya girdik ama hala çadır ve barınma sorunu devam ediyor, çözülemedi. Acilen çadır ve gıda sevkiyatı yapması gereken Kızılay acilen çadır ve gıda satıp ticarete soyundu… Yaraları sarmak için hızla harekete geçmesi gerekenler bunu yapmadı ancak hızla OHAL ilan ettiler. Seferberlik ilan etmeyen, ilgili kurumları sahaya sürmeyenler kendi iktidarlarını korumanın peşine  düştüler. Siyaset yapmayın diye diye nefret siyaseti yaptılar, hakaretler savurdular, tehdit ettiler. Tepki gösteren, haklı olarak istifa diye bağıran halkı hain ilan etmekten kaçınmadılar. İlk andan itibaren canını dişine takarak büyük bir dayanışma örneği gösteren, bölgeyle dayanışan halkın tırlarını engellediler, toplama merkezlerine el koydular, kayyumlar atadılar…”

GERÇEKLERİ SÖYLEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ

Emek ve Demokrasi Güçleri Deprem Koordinasyonu Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu söyleyerek son yüzyılda yaşanan 250 depreme rağmen gerekli önemin yeteri kadar alınmadığını ve bu ihmallerin yüz binin üzerindeki insanın canına mal olduğunu söyledi. Deprem Koordinasyonu, “Yüz binin üzerinde insanımızı kaybettik ancak buna rağmen hala hiçbir önlem alınmadı, hiçbir hazırlık yapılmadı. Riskli bölgeler imara açıldı, sayısız imar affı gerçekleşti, bilim insanlarının uyarılarına kulak tıkandı, beton çalındı, demir çalındı ve rant uğruna adeta ölüm evi denilebilecek binalar inşa edildi. Deprem doğal bir afettir  fakat yıkımın bu denli büyük olmasının nedenleri rant  sevdası, vurdum duymazlık ve sermayenin çıkarlarını koruyan bu düzendir. Öfkemizin nedeni de budur. Evet, çok öfkeliyiz ancak bilinmelidir ki sadece öfkeyle de yetinmeyeceğiz. Olup bitene sessiz kalmayacağız. Kim ne defteri tutuyor olursa olsun gerçekleri söylemekten vazgeçmeyeceğiz. Rant politikalarına izin vermeyeceğiz. Olası bir başka felakette aynı kaderi yaşamamak için bir araya gelecek, ortak bir mücadele öreceğiz.” dedi

BİR DAHA AYNI KADERİ YAŞAMAYACAĞIZ

Depremin yaralarının ancak dayanışma içinde çözülebileceğinin altını çizen Emek ve Demokrasi Güçleri Deprem Koordinasyonu, “Odalar, STK’lar, sendikalar, partiler ve bireyler olarak ilimizde bu amaçla bir afet ve deprem koordinasyonu oluşturduk. Birleşik gücümüzle dayanışmayı daha da büyüterek sürdüreceğiz. Bir yandan deprem bölgesine yardım göndermeye devam ederken diğer yandan da ilimize gelen depremzedelerin barınma, gıda, meşru hukuki hakları ve tüm ihtiyaçlarının karşılanması için mücadele edeceğiz ve and olsun ki bir daha aynı kaderi yaşamayacağız. Biliyoruz ki depremin yaralarını saracak olan da, bizi kurtaracak olan da dayanışmamız ve mücadelemizdir. Bütün Denizli halkını bu dayanışma ve mücadeleye omuz vermeye çağırıyoruz.” Şeklinde açıklamalarda bulundu.

Aslıhan KILIÇELLİ