0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ne yazık ki mavi dünyamız büyük tehlikelerle karşı karşıya. Savaşlar, açlık, su ve hava kirliliği bir yana iklim değişikliği tehdit ediyor, yerküreyi.
Birleşmiş Milletler, sonunda iklim değişikliği mücadelesi kararını aldı. Bu gidişatın değişmemesi durumunda, tüm insanlık ve doğal sistemler için yıkıcı sonuçlar bekleniyor. Bu olumsuz gelişmeler varoluşa tehdit niteliğinde.
Bu yıl bu kötü gidişin sıcak hava dalgaları, yangınlar, fırtınalar ve birçok bölgede büyük seller şeklinde görülmesi bir uyarıdır, deniliyor. Ayrıca azalan kaynaklar, çatışmalara yol açıyor. Atılan her yanlış adım bizleri uçurumun kenarına gittikçe yaklaştırıyor. Dünya liderlerinin ‘çağımızın ana sorununa’ karşı tepkisiz kalmasının endişe verici olduğu söyleniyor. Elimizde hala yapabileceğimiz bir şeyler varken yok oluşumuzu seyretmek niye? Ağaçlandırmanın bu konuda çok önemli olduğunu biliyoruz. Ağaç dikmiyorsak bile hiç olmazsa var olan ağaçları koruyalım. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammet; ‘Kıyametin kopacağını bilseniz elinizdeki fidanı dikiniz.’ diyerek ağaçlandırmanın önemini vurgulamadı mı? Çevreye karşı duyarlı olmak, insana karşı duyarlı olmaktır…
ÖYLESİNE
Hava puslu, yürüyorum ırmak kenarında öylesine.
Bir ben mi böyleyim? diye, baktım sağıma soluma.
Hava öylesine; yol, ağaçlar, akan giden su öylesine.
Kulak verdim dünyadaki gördüğüm tüm varlıklara.
Yaşayıp gidiyoruz, dediler, ömrümüzden yercesine.
Oturdum kenarında, baktım ırmağın yeşil suyuna.
İçinde hayat vardı, çağırır gibiydi gel dercesine.
Derin bir nefes çekip sanki ciğerim patlarcasına.
Canlı cansız ne varsa teşekkür ettim cümlesine

Sait Faik, Son Kuşlar adlı öyküsünde insanın çevreye karşı duyarsızlığını anlatıyor. ‘Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde esmer lekeler göremeyeceksiniz. Bizim için değil, ama çocuklar sizin için kötü olacak.’ Çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak için ağaç sevgisini hiç olmazsa yitirmeyelim. Benden söylemesi…

Semih BİLGİÇ