Berlin, Almanya’nın başkenti ve en büyük şehri. Tarihi, kültürel, sanatsal ve politik anlamda Avrupa’nın en çok turist alan şehri. Kuzey Almanya’da, Spree ve Havel Nehirlerinin arasındaki bölgeye kuruludur. Berlin’de yaşayan Türk nüfusu oldukça fazla. Gezerken her yerde Türklere ve Türklerin işlettiği lokantalara, işletmelere rastlamanız mümkün. Berlin gezimizde; sabah kahvaltımızı bir Türk lokantasında yaparak günümüze başladık. İlk uğradığımız nokta, 17.yy’da yapılmış şehrin giriş kapısı olan Brandenburg Kapısı’ydı. Üzerinde klasik tanrıça heykeli bulunan, 12 sütundan yapılmış, sonradan restore edilmiş önemli bir kapı. Büyük bir meydanda bulunduğu için burada rahatlıkla dinlenip fotoğraf molası verebilirsiniz. Yakınında yürüyerek ulaşabildiğimiz görkemli binasıyla dikkat çeken Parlamento Binası bulunuyor. Binanın özelliği, tepesindeki cam kubbeden Berlin’in 360° görülebilmesi. Berlin’de diğer görülmesi gereken yerleri sıralarsak; Spree Nehri üzerinde Müzeler Adası’nda bulunan Bergama Müzesi, katledilen Avrupa Yahudilerinin anısına yapılan 2000 kadar sayıda beton bloklardan oluşan Holokost Soykırım Anıtı, yıkılan Berlin Duvarı, Berlin Zafer Sütunu, Potzdamer Platz Meydanı, Berlin Katedrali’dir. Bergama Müzesi, kentin en çok ziyaret edilen müzesi. Üzülerek söylüyorum ki, Türkiye’deki Bergama’da yapılan arkeolojik çalışmalardan çıkarılan tarihi eserlerimiz burada sergileniyor. Zeus Tapınağı, Babil’in Kapısı gibi önemli birçok eserimiz burada sergileniyor. Potzdamer Platz Meydanı, şehrin en hareketli meydanlarından biri. Meydanda katledilen Yahudilerin anısına yapılan küçük anıt mezarlar dikkat çekiyor.
Berlin’de dikkat çeken diğer bir tarihi nokta da Berlin Duvarı’dır. Duvarın ayakta kalan kısımları korunarak ressamlar tarafından boyanmış adeta görsel bir şölen haline dönüştürülmüş. Almanların utanç duvarı olarak gördüğü bu duvarın neden yapıldığına dair tarihine bakarsak; 2.Dünya Savaşı’nda Nazi Almanya’nın yenik düşmesi ile ülke dörde bölünür. ABD, Birleşik Krallık, Fransa, SSCB tarafından paylaşılır. Batı Almanya’da yaşam daha iyi olması sebebiyle doğudan batıya doğru göç başlar. Almanya’nın doğu kısmını alan Sovyetler, bu geçişi önlemek için 1961 yılında 46 km uzunluğundaki bu duvarı yaptırır. 1989’da soğuk savaşın bitmesiyle ve de Gorbaçov’un desteğiyle Berlin Duvarı yıkılır. 1990’da Doğu ve Batı Almanya’nın resmen birleşmesiyle Berlin, Almanya Federal Cumhuriyeti’nin başkenti olur. Şehrin kalabalığından kaçıp kafa dinlemek isterseniz de, nehir kenarında keyifli zamanlar geçirebilirsiniz. Berlin, aynı zamanda sanat alanında da dünyanın en önemli şehirleri arasında yer alıyor. Üç opera, birçok tiyatro, konser salonu ve kütüphanenin yanı sıra, Berlin Film Festivali ‘de tüm sanatseverleri şehre çekmektedir. Şehrin özellikle ilgi çeken yerlerin başında gelen, kentin doğusunda yer alan “Müzeler Adası (Museumsinsel)” 1999 ‘dan beri UNESCO Dünya Mirasları Listesi ‘nde yer almaktadır. İçinde Pergamon (Bergama) Müzesi olmak üzete birçok müze barındırmaktadır. Şehir, “Avrupa’nın Müze Başkenti” diye de adlandırılır. Bol gezili günleriniz olsun…Yolunuz açık olsun…
GÜNDEM
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024ÇEVRE
21 Aralık 2024EKONOMİ
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024GENEL
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024GENEL
21 Aralık 2024YAZARLAR
21 Aralık 2024ÇEVRE
21 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.