ANNE VE BABALAR DİKKAT: ”BU HASTALIK ERGENLİK DÖNEMİNDE DAHA ÇOK GÖRÜLÜYOR”

Skolyoz ve Kifoz (Omurga Eğriliği ve Kamburluk) hastalığının bilinenin aksine yaşlılarda değil ergenlik döneminde daha çok görüldüğüne dikkat çeken Özel Denizli Cerrahi Hastanesi hekimlerinden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Burkay K. Kaçıra aileleri uyararak konuyla ilgili merak edilenleri anlattı. Doç. Dr. Kaçıra, “Ergenlik dönemindeki yanlış oturuş ve duruş bozuklukları kamburluğa zemin hazırlayabilir, aileler çocukların bedensel gelişimlerini yakından takip etmeli” dedi.

Ortopedi ve Travmatoloji alanında Özel Denizli Cerrahi Hastanesi’nde göreve başlayan Doç. Dr. Burkay K. Kaçıra, skolyoz ve kifoz hakkında önemli bilgiler aktardı. Doç. Dr. Kaçıra, “ Skolyoz; omurganın yana eğriliği ve kendi etrafında dönmesini anlamına gelirken, Kifoz ise sırt bölgesinde yapısal olarak artmış kamburluktur. İnsan omurgasında yandan bakıldığında anatomik olarak birbirini izleyen ters eğrilikler (boyunda, sırtta, belde ve leğen kemiğinde) bulunur. Yine omurgaya yandan bakınca düz bir hat olmadığını ve omurların her birinin birbirleri ile bir açı yaparak oluşturduğu fizyolojik birtakım eğrilikler olduğunu görürüz. Aslında omurga sırt bölgesinde zaten öne eğik (kifotik), bel bölgesinde ise çukur (lordotik) bir görünümdedir. Bu kamburluğun fizyolojik olarak kabul edilen ölçüsel bir sınırı vardır. İşte sırttaki öne eğikliğin normalin üzerine çıkması 50-60 dereceden fazla olması durumunda kifoz halk arasında bilindiği ismiyle kamburluk ortaya çıkar” dedi.


“Her iki hastalığın altında yatan çeşitli sebepler var”


Hastaların çoğunda kamburluğun altında yatan sebeplerin kemik veya yumuşak doku patolojisine bağlı olduğunu aktaran Doç. Dr. Kaçıra, “Bu kamburluk doğuştan omurga anomalilerine (konjenital kifoz), bazı kemik hastalıklarına (iskelet displazisi, nörofibromatozis vs.), omurga enfeksiyonu, omurga tüberkülozu veya omurga kırıklarına bağlı omurların hasar görmesiyle oluşabilen çeşitli sinir ve kas hastalıklarına bağlı da olabiliyor. Büyümekte olan hastalarda yani çocukların ergenlik dönemlerinde ise yapısal kamburluğun sebebi olarak “Scheuermann Hastalığı” diye tanımlanan ve nedeni bilinmeyen bir etkilenmeye bağlı olarak ortaya çıkıyor. Ortaya çıkan kamburlukların nedenlerinden birisi de postürel/kötü duruşlarla alakalıdır” dedi.


“Kamburluk görmezden gelinecek ya da ertelenecek bir hastalık değildir”


Skolyoz ve kifozun tanı ve tedavisinde en büyük işin ailelere düştüğünü dile getiren Doç. Dr. Kaçıra ” Aileler çocuklarını bebeklik döneminden başlayarak gözlemlemelidir. kamburluk genellikle bilinenin aksine yaşlılık hastalığı değil bebeklikten başlayarak ergenlik döneminde daha çok görülen bir hastalıktır. Bu tür hastalıklar ergenlik döneminde yanlış oturuş, duruş bozuklukları ile artabilir. Hastalığın altında yatan nedenler doğuştan olabileceği gibi sonradan da kazanılabilir. O yüzden çocukların ergenlik döneminde bu hastalık tedavi edilebildiği gibi hastalığın artmasına da sebebiyet verilebilir. Bu yüzden en çok dikkat edilmesi gereken zaman ergenlik dönemidir. Bu dönemde aileler uyanık olmak zorundadır. Çocuğun bedenini yakından takip etmek erken tanı ve tedavi için önemlidir” diyerek ailelere ‘çocuklarınızla yakından ilgilenin’ uyarısında bulundu. Doç. Dr. Kaçıra, “Ailenizin herhangi bir ferdinde kamburluk belirtisi ya da tanısı varsa çekinmeden bir uzmana başvurmalısınız. Özellikle çocuklarınızda kamburluğa dair belirtilere rastlarsanız geç kalmadan destek almalısınız. Kamburluk görmezden gelinecek ya da ertelenecek bir hastalık değildir” dedi.


“Eğriliğin derecesine ve hastanın yaşına bağlı olarak tedavi değişir”


Doç. Dr. Burkay K. Kaçıra, skolyoz ve kifozun tedavisinin uzun bir süreç içerdiğinin altını çizerken hastalığın tedavisinde uygulanabilecek yöntemleri anlattı. Doç. Dr. Kaçıra: ‘Hastadaki eğriliğin derecesine ve hastanın yaşına bağlı olarak tedavi yöntemleri değişiklik gösterir. Hastadaki eğriliğin az olduğu hastalarda, egzersiz ve korse tedavisi yeterli olabilirken, ilerlemiş eğriliklerde cerrahi tedavi gerekebilir. Kamburluk tedavisinin tamamlanması genelde uzun bir süreç içerdiği için burada en önemli olan etken aslında uyumlu bir hasta ve destekleyici bir ailedir. Bu hastalığın iyileşme sürecinde sabır önemli bir mihenk taşıdır. Cerrahi müdahale kısmı ise hastalığın derecesinin arttığı artık diğer tedavi şekillerinin tedavi sürecine cevap vermediği boyutta başvurulur’ dedi.

İHA