Bilindiği üzere 16 Aralık 2021 tarihinde, 01 Ocak 2022 yılından itibaren uygulanacak asgari ücret cumhurbaşkanımız tarafından açıklandı ve 17 Aralık 2022 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Günlük brüt 166,80-TL, aylık brüt 5.004-TL ve aylık net 4.253,40-TL olarak uygulanacak asgari ücret açıklanırken, cumhurbaşkanımız tarafından “asgari ücret üzerinden alınan gelir vergisi ve damga vergisinin kaldırılarak istisna getirileceği ve çalışanın evli olması ile çocuk sayısına göre net ücretin daha da yükseleceği” belirtilmiştir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’ in yaptığı açıklamada, “tüm işçilerin, asgari ücretlerinin gelir ve damga vergisi kaldırılacağı” belirtilmiştir.
Gelir vergisi ve damga vergisi istisnası ile ilgili olarak 17 Aralık 2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na verilen kanun teklifinde, istisnanın sadece asgari ücretli çalışanlara uygulanacağı, brüt asgari ücret üzeri olan ücretlerde istisnanın uygulanmayacağı ve asgari ücret üzeri ücret alanların ücretlerine uygulanacak gelir vergisi ve damga vergisinden dolayı ücretin asgari ücretin altına düşmesi durumunda, asgari geçim indirimi ile tamamlanması gerektiği belirtilmiştir. Hatta bu açıklamalara ek olarak ilgili maddede parantez içinde, “şu kadar ki asgari ücretli olarak çalışmadığı veya asgari ücret üzerinde ücret aldığı halde anılan istisnadan yararlanıldığının tespiti halinde, istisna nedeniyle ödenmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte işverenden tahsil olunur” şeklinde açıklama yapılmıştır.
Görüleceği üzere, sayın bakanın yazılı olarak yaptığı açıklama ile kanun teklifi birbiri ile uyuşmamaktadır. Eğer teklif bu şekilde kabul edilirse; gelir vergisi ve damga vergisi istisnası sadece asgari ücretliye uygulanacak, brüt asgari ücret olan 5.004-TL üzerinde bir lira bile fazla ücret alarak çalışanlar gelir vergisi ve damga vergisine tabi olacaktır. Bu durum domino etkisi gibi tüm çalışanları ve işverenleri direkt olarak olumsuz etkileyecektir. Konuyu örneklerle açıklayacak olursak;
Örnek 1: Asgari ücret ile çalışan bir kişi fazla mesaiden dolayı brüt 200-TL ücret hakkedişi üzerine, 5.204-TL brüt ücret hak etmiş olsun. Kanun teklifine göre, bu kişinin ücreti 5.004-TL’sını geçtiği için, o dönemki ücret gelirinden gelir vergisi ve damga vergisi kesilecek ve ücreti de teknik hesaplamadan dolayı asgari ücret altında kalacak, ancak yine ilgili kanun teklifinde bahsedildiği üzere, çalışanın maaşı asgari ücret altında kalmaması için asgari geçim indirimi ile net ücreti asgari ücrete tamamlanacaktır.
Asgari ücrette gelir vergisi olmadığı için, asgari geçim indirimi müessesi nasıl uygulanacak? En önemlisi işçi fazla mesaiye kaldığı için, fazla mesaiden dolayı fazla ücret alması gerekirken asgari ücret alması çalışan için ceza olmaz mı? Peki çalışan bu şekilde fazla mesaiye kalır mı? Bu konuyu işveren açısından değerlendirecek olursak; İşveren burada fazla çalışma yapan personeline, brüt ücret üzerinden fazla mesai hesaplayacak ve ücret brüt ücreti geçtiği için gelir vergisi ve damga vergisi otomatik olarak hesaplanacak, çalışanın maaşı asgari ücretin altında kalacak, asgari ücret altında kalan bu ücret asgari geçim indirimi ile asgari ücret seviyesine getirilecek ve bu kez de işçi vergi için çalışmış olduğundan bir daha fazla mesaiye kalmayacak veya işveren ikinci senaryoyu uygulayarak, sadece fazla mesai ücretinin vergilendirilmesi gerekirken (gelir vergisi ve damga vergisi) fazla mesai ücreti ile birlikte asgari ücretin tamamının vergilendirilmesi işverene olan maliyeti arttıracak ve maalesef gelir vergisi ve damga vergisi istisnası uygulanamadığı için, asgari ücrete yapılan %50 zam direkt işveren yansımış olacaktır.
Örnek 2: Bir çalışan brüt asgari ücretin %50 fazlası ile çalışmakta ve brüt 7.506-TL maaş almaktadır. Bu çalışandan, kanun teklifine göre gelir vergisi ve damga vergisi kesintisi yapılması gerekmekte ve bu kez de bu kişinin eline geçecek olan tutarın 5.366,11-TL olması gerekmektedir. Asgari ücret ile çalışan kişi nette 4.253,40-TL alırken, 7.506-TL brüt ücret ile çalışan kişi nette 5.366,11-TL aldığında, brüt ücretteki %50’ oranındaki ücret farkı, net ücrete maalesef gelir vergisi ve damga vergisinin etkisinden dolayı %26 olarak yansıyacaktır. Bu durumda yine büyük problemler oluşturacaktır.
Kanun Teklifinin, herhangi bir revize yapılmadan onaylanması aşağıdaki sonuçları doğuracaktır;
Vergi adaletsizliği.
Vergi adaletsizliğinden dolayı, gelir eşitsizliği.
Asgari ücretlilerin en küçük miktarda fazla mesaiye kalması durumunda, sadece fazla mesai ücretinin vergilendirilmesi gerekirken, asgari ücretin de vergilendiriliyor olması, fazla mesai ücreti işçinin eline geçmeden, vergi olarak hazineye ödenecek, bu durumda hem çalışanlarda hem de işverenlerde büyük problemler yaratacaktır.
İstisnadan yararlanabilmek için, firmalar tamamen asgari ücrete yönlendirilecektir.
Firmaların asgari ücrete sevk edilmesi, sosyal devlet ilkesini derinden sarsarak çalışanları ve hazinenin vergi gelirleri ile sosyal güvenlik prim gelirlerini kesinlikle olumsuz etkileyecektir.
Sonuç olarak, cumhurbaşkanımızın konu ile ilgili yaptığı açıklama üzerine yüreklere su serpildi. Kanun teklifinin de yapılan açıklamalar çerçevesinde, revize edilerek asgari ücrete kadar gelir vergisi ve damga vergisi istisnasının tüm ücretliler için uygulanacak şekilde yayımlanmasını bekliyor, yeni asgari ücretin herkese hayırlı olmasını diliyorum.
SEFER KONAR
GÜNDEM
05 Aralık 2024GÜNDEM
05 Aralık 2024ÇEVRE
05 Aralık 2024EKONOMİ
05 Aralık 2024GÜNDEM
05 Aralık 2024GENEL
05 Aralık 2024GÜNDEM
05 Aralık 2024GENEL
05 Aralık 2024YAZARLAR
05 Aralık 2024ÇEVRE
05 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.