07 Ağustos 2024 Çarşamba
1965 Yılında ABD Vietnam’a asker gönderir ve dönemin gençleri buna karşı çıkarlar. Dünyaca ünlü boksör Muhammed Ali bu savaşı kınadığını ve askere gitmeyeceğini söylediği için unvanı elinden alınır ve üç yıl bokstan uzak kalır. Peşinden Malcolm X öldürülür ve zenci birliğinin başına Martin Luther King geçerek ünlü söylevi “Bir Hayalim Var”ı verir. Che Guevera 1967 yılında Bolivya Dağları’nda yakalanarak öldürülür.
Gençler arasında bütün bu olaylara tepki olarak kendilerine asla sınır koymayan, var olan tüm yetkilileri reddeden, özgürlükçü bir topluluk ortaya çıkar. Bu Hippi Hareketi 70 li yıllarda bütün dünyaya yayılır ve bu gençler 68 kuşağı adını alır. “Savaşma, Seviş” ve “ Aşk Özgürlük, Barış” sloganı ile hareketlerini felsefelerini tüm dünyaya yayan Hippiler kendilerine doğrultulan silahların namlularına çiçek sokmaları sonucu Çiçek Çocukları olarak adlandırılırlar.
Hippilik bir akım olarak Psikanalist Eric Fromm tarafından ele alındığında, gelmiş geçmiş en tutarlı hareket olarak kabul görmekte. Çünkü “çiçek çocuklar” barış yanlılığından vazgeçmemiş, istediklerini yaşamaktan hiçbir zaman çekinmemiş ve bunu başarmışlardır.
Hippiler Dünyanın bitki, hayvan ve insanlara ait olduğunu kabul ediyor ve doğaya asla zarar vermiyor, onunla iç içe, komünler halinde yaşıyorlardı. Bu komünlerde para kullanılmıyor, iş bölümü yapılıyor, bol bol eğleniliyordu. Tarım yerine toplayıcılık-bahçecilik yapıyor, genellikle vegan-vejeteryan besleniyorlardı.
Hippi yaşamı mutlak aslında retçiliğin temellerini atan düşünce biçiminin gerçek yaşama dönüştüğü bir tarzdı. Hippilerin bu akımı kendilerine asla sınır koymayan, var olan tüm yetkilileri reddeden, özgürlükçü bir hareketti. İnsanın doğasını yerine getirmeye çalışan hippilerin anda kalmak en büyük istekleriydi. Onlar serbest cinselliği savundular ve dogmatik akımlara karşılardı. Her zaman bireysel özgürlükten yanaydılar.
Ortaya çıktıktan sonra bir süreliğine varlığını devam ettiren, dünyayı ya da bir kısmını kısa bir süreliğine etkisi altında tutup aniden yok oluveren pek çok akımın aksine Hippi hareketi etkisini tüm dünya üzerinde ve gelecek kuşaklarda da göstermeyi başarmış. Bugün modern hayat görüşü olarak benimsediğimiz pek çok görüşün altında aslında Hippi felsefesi yatıyor.
Gençlerin aile, mahalle, toplum ve her türlü kurumun baskısı altındayken tüm dogmalara karşı çıkmaları, serbest cinselliği rahatça savunabilmeleri ve yaşamaları, ABD dâhil pek çok ülkede kadının çalışmasının istenmediği, onun ikinci sınıf olduğu ve yerinin evi, tek görevinin kocasına hizmet edip çocuk büyütmek olduğuna inanıldığı, cinselliğin tabu olduğu bir dünyada ortaya çıkıp “Savaşma Seviş” diye bağırabilmeleri kolay bir şey değil.
Tanıdık geliyor mu bu fikirler? Savaşa karşı durmak, sevginin ve cinselliğin tabu olmasına karşı çıkmak, doğayı, çevreyi korumak, hayvanları sevmek, doğal beslenme, bunlar hepsi 68 kuşağının Hippi hareketi sayesinde ortaya çıkmış ve günümüze kadar gelmiş fikirler. Ve artık gittikçe daha çok taraftar buluyor, daha fazla yerleşiyor.
Pis derler onlara. “Hippi=Pis”tir. Şimdi soruyorum. O zamanın doğayla iç içe, doğal koşullarda yaşayıp çiçekli rengârenk elbiseler giyen, renkli saç bantları takan, kendi işini kendi yapan masum gençleri mi pis, günümüzün zevk için ağaç kesen çiçek yolan, avlanan, vuran, kıran, sevgisiz, yok edici, şiddet uygulayan yetişkinleri mi?