0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Mimariden, kuyumculuğa, heykeltıraşlıktan teknik resime kadar birçok alanda kullanılan yüzeyde çökertme ya da yükseltme çalışması olarak bilinen rölyef sanatının unutulmaması için hala emek veren insanlar var. Bu sanat çoğu zaman hobi amaçlı olsa da sürdürülmeye devam ediyor. Öte yandan sanatını ticarete dönüştürüp kendisine atölye açan sanatçılar da yok değil.

BAKIRIN SANATA DÖNÜŞME SERÜVENİ

Hobi amaçlı çalışmalar, mimari süslemeler, heykel çalışmaları, dekoratif çalışmalarda bu kabartma sanatı yaygın biçimde görülürken rölyef sanatı Kaleiçi’nde bakırda hayat bulmuş şekilde karşımıza çıkıyor. M.Ö 5000-3000 yıllarında Anadolu uygarlıklarında daha sonraları Antik yunanda bakırın işlenmesi ile insan hayatına girmiş olan rölyef sanatı emekli resim öğretmeni Şefik Demirel’in ellerinde yeniden o sanatsal ruhuna kavuşuyor. Bakır levhanın yüzeyi temizlenerek hangi motif işlenecekse yüzeye çizilerek işlem başlıyor.  Çizilen motif daha sonra belirli sanatsal ince püf noktalarına göre kabartılmaya çalışılıyor. Kabartılması istenilmeyen yerler çökertilerek işlem sürdürülüyor. Çökertme işlemi tamamlandığında motifler yavaş yavaş levhada oluşmaya, belirginleşmeye doğru ilerliyor. İşlemler levhanın iki yüzeyinden de kabartılıyor. İşlemler bir müddet sonra ön yüzeyden çökertme arka yüzeyden kabartma yapılarak kabartma aşaması istenilen olgunluğa getirilip dolgu yapılıyor. Ustanın hatta rölyef sanatçısının elinde bakır levha bambaşka bir güzellik olarak sunuluyor.

“RESİM VAR OLDUKÇA RÖLYEF HAYATIMIZDAN SİLİNMEZ”

Bakır levhalar üzerine farklı simalar motiflendirilerek yapılan rölyefler Şefik Demirel’in atölyesinin duvarlarını süslüyor. Alıcısıyla buluşmayı bekleyen çalışmalar atölyede sergileniyor. Sanatsal boyuttan rölyefi ticari boyuta taşımak isteyenlerin durumları el verdikçe atölye açarak ayakta kalmaya çalıştıklarını belirten Demirel : “Bu meslek çoğu zaman karşınıza hobi olarak çıksa da benim gibi kendi atölyesini açanlarda var. Sanatsal boyuttan rölyefi ticari boyuta taşımak isteyenler durumları el verdikçe atölye açarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Ben burada emekli maaşım olduğu için belki bu iş yerini çevirebiliyorum. Ama sadece ekmeğini rölyeften kazananlar için bu bence soru işareti olabilir. Öte yandan bu meslek grubu bence resim var oldukça hayatımızdan silinmez. Devam ettirilme şekli hobi ya da tamamen ticaret bile olsa hep var olmaya devam eder. Unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında olsa da sevindiren tarafı öğrenmek isteyenler bu işe gönül verenler var.  Biz ailecek bu işe aşığız. Oğlumuzda burada yetişiyor ve o da işini severek yapıyor. Onun gibi gençlerin bu işi sürdüreceği umudu bende var. ”dedi.

FATMA HAYTAN-ÖZEL HABER