BAKMAK VE GÖRMEK
2064 okunma

BAKMAK VE GÖRMEK

ABONE OL
18/02/2022 16:11
BAKMAK VE GÖRMEK
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil

mi?  Hiç vaktiniz yok, “Fast live”, “Fast food”, “Fast music”,  “Fast love”…  Dikte ettirilen “yükselen değerler”, “in” ler, “out” lar…  Buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi.  Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar,

Size sesleniyorum!  Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini?  Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını?  İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza?  Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız?

Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir?  Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman? Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını?  Ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında?  Koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda?

Bilgi toplumu oldunuz da, duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor? ” Yıllar önce yazdığım ve kitabımda yer alan”Bakmak ve Görmek” adlı yazımdan alıntılarla başladım bu hafta. Bakmak ve görmek; farkına varmak, gafletten uyanmak, odaklanmak, sezmek, şahit olmak, kalben hissetmek, dikkat etmek gibi anlamları karşılayacak biçimde kullanılmıştır. Günümüz insanının geçirdiği evrim sonucu, farkındalığın günden güne azalması, etrafa verilen tepkilerin bölgesel olmasına ve gitgide şahsileşmesine neden oluyor. Herkes, oturduğu yerden verdiği tepkilerin, yerine ulaştığını düşünecek kadar umursamaz olmaya doğru yol alıyor. Her zaman gözünün önünde olan şeylere karşı aşinalık, onun aykırı bir durum olarak görülmesini engelliyor. Gözlerimiz ve algılarımız arasındaki bu uçurum, bir süre sonra kapanması imkansız hale gelecek.

Yunus Emre, Mevlana; bakmak ve görmenin ötesine gitmişler, yüzyıllarca önce, irfan ve müşahede yoluyla görme düzlemlerine ancak sıradan/günlük tecrübe düzeninden çıkarak ulaşmayı başarmışlardır. Onların insana bakış açıları; onun bir ‘sevgi varlığı”, sevginin de insanda birleştirici,  bütünleştirici bir eğilim niteliğinde olduğudur. İyiliği emretme, kötülükten men etme düşüncelerini anlatmayı amaç edinmişlerdir. Yeni şeyleri keşfetme içgüdümüzü birazda 13.yüzyılda bile var olan Yunus Emre’nin şiirleri,Mevlana’nın Mesnevi ‘si ile insanın var olan duyusunu tekrar  hissedebilirsek ne mutlu bize. Ne mutlu farkında olana.

AYSUN GÜVEN

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

Please disable your adblocker or whitelist this site!