BAŞKAN AYDOĞAN: PEDAGOJİK FORMASYON KUPON GİBİ SATILIR HALE GELDİ
415 okunma

 BAŞKAN AYDOĞAN: PEDAGOJİK FORMASYON KUPON GİBİ SATILIR HALE GELDİ

Eğitim-İş Denizli Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan, pedagojik formasyon eğitiminin seçmeli ders olarak alınmasının önünün açılması hakkında değerlendirmelerde bulunarak, “Alanında gördüğü eğitime rağmen atanmayan öğretmen sayısı 1 milyona yaklaşmışken, pedagojik formasyon kupon gibi satılır hale geldi. Umut tacirliği hortladı.” dedi.

ABONE OL
21/01/2023 13:19
 BAŞKAN AYDOĞAN: PEDAGOJİK FORMASYON KUPON GİBİ SATILIR HALE GELDİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Eğitim-İş Denizli Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan, 2022-2023 eğitim ve öğretim yılının ilk dönemi hakkında değerlendirmede bulundu. Öğretmen açığı kadar dahi öğretmen ataması yapılmadığını belirten Aydoğan, “Öğretmenin elinden çiçek bile almayan bir Milli Eğitim Bakanı ile öğretmen talebini ilettiğinde dudağını ısırarak arkasını dönen bir Cumhurbaşkanı’nın görmezden geldiği atanmayan öğretmen ordusu daha da büyüdü. Eğitim emekçisini değersizleştirme ve emeğini görmezden gelme politikaları, Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndan ibaret kalmadı. YÖK’ün aldığı kararla, eğitim fakültelerinin dışında da farklı alanlarda öğrenim gören öğrencilerin pedagojik formasyon eğitimini “seçmeli ders” olarak almasının önü açıldı. Alanında gördüğü eğitime rağmen atanmayan öğretmen sayısı 1 milyona yaklaşmışken, pedagojik formasyon kupon gibi satılır hale geldi. Umut tacirliği hortladı. Okullara kadrolu yardımcı personel ısrarla atanmadı. Ücretli ve sözleşmeli öğretmen ayıbı sürdürüldü, Kadrolu çalışma hakkı hiçe sayıldı. Asgari ücretin altında öğretmen çalıştırılarak devlet eliyle suç işlendi. Öğretmenlik Meslek Kanunu ile öğretmenler ayrıştırıldı, çalışma barışı bozuldu, öğretmenlerin ekonomik ve özlük hakları sınav ve kariyer odaklı hale getirildi.” dedi.

“İHTİYAÇ DUYULAN SAYIDA DERSLİK VE OKUL İNŞA EDİLMEDİ”

2022-2023 eğitim-öğretim yılında da ihtiyaç duyulan sayıda derslik ve okul inşa edilmediğine dikkat çeken Başkan Aydoğan, “Örneğin bir ilimizde deprem sonrası yenisi yapılmak için yıkılan 83 okulun inşaatına dahi başlanmadı. MEB’in ihaleye çıktığı 183 okul inşaatı, şirketler karlı bulup tenezzül etmediği için iptal edildi. Okul içinden okul çıkarma sihirbazlığıyla ikili ve taşımalı eğitim garabetleri, kalabalık sınıflarda eğitim sorunu devam etti. Çocuklarımız sabah ışıklar açılacak kadar karanlık, birçok yerde 50-60 kişilik kalabalık sınıflarda, uykusuz ders dinlemeye, akşamın geç saatlerinde evlerine dönmeye mahkum edildi. Derin yoksulluk yaşayan veli ve öğrenciler, sosyal devlet ilkesine uygun politikalar belirlemeyen yöneticiler yüzünden çok zor bir dönem yaşadı. Çocuklarımız musluklardan su içti, aç karnına derslere girdi. Ailesi varlıklı öğrenci ile ailesi yoksul öğrenci arasındaki makas, kapanması çok zor bir biçimde açıldı. 4 çocuktan 1’i okula aç gidiyor. Yine 4 çocuktan 1’i düşük kilolu, 4 çocuktan 3’ü ise kansızlık problemi yaşıyor.” İfadelerini kullandı.

BİN 152 ÖĞRENCİ ÖRGÜN ÖĞRETİMİ TERK ETTİ

Örgün öğretimde kayıtlı 17 milyon 417 bin öğrenciden 232 bin 152’si örgün öğretimi terk ettiğini vurgulayan Başkan Aydoğan açıklamasında şunları kaydetti: “ İlkokul, ortaokul, lise yaşındaki 280 bin çocuk ise okullara hiç kayıt olmadı. Toplam 512 bin 152 öğrenci eğitimden koptu. MEB, bu çocukların takibini yapmadı. Zorunlu eğitim lafta bırakıldı. Çocuk işçi sayısı arttı. TÜİK çocuk işçi sayısını 520 bin olarak açıkladı. Ancak çalışma hayatında 2 milyona yakın çocuk işçi bulunmakta ve çocuk işçilerin yaklaşık yüzde 80’i kayıt dışı çalıştırılmaktadır. Türkiye’de çocuk işçiliği ve iş cinayetleri raporuna göre, 2013’ten bugüne kadar en az 811 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Mesleki eğitim adı altında yüzbinlerce öğrenci eğitimden koparılıp sermayeye ucuz işgücü oldu. Öğrenci sayısı 1 milyon 33 bine ulaşan MESEM’ler devlet eliyle çocuk işçiliğin yasal kılıfı, kamu kaynaklarının yandaş şirketlere peşkeş çekilmesinin aracı oldu. Yalnızca bir ilçemizde, MESEM’de kayıtlı çocuklarımız, el ve ayak kopması gibi ciddi 5 iş kazası yaşadı. Bütçeden, Milli Eğitime ayrılan pay, bu yıl daha da düştü. Eğitimdeki barınma sorunu daha da derinleşti. KYK yurdu inşa edilmediği ve özel yurtlardaki fiyatlar otel konaklama fiyatlarıyla yarışır hale geldiği için üniversite öğrencilerinin barınma sorunu geçen yıllara göre ağırlaştı.  KYK yurtları tamamen doldurulduğunda üniversite öğrencilerinin ancak %18’i yerleşebildiğinden, birçok öğrenci tarikat yurtlarına ya da özel yurtlara mecbur bırakıldı.” HABER MERKEZİ

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

Please disable your adblocker or whitelist this site!