BEŞ SEVGİ DİLİ

Sevginin kendisi kadar, onu hissetmek ve hissettirmek de önemlidir. Bazen çok sevdiğimiz halde sevdiğimize bunu yeterince hissettiremeyiz. Ya da karşımızdaki ne kadar bizi sevdiğini söylese de biz bunu bir türlü hissedemeyiz.
Garry Charpmen adlı yazar ve ilişki danışmanı, “Beş Sevgi Dili” ve “Çocuklar İçin Beş Sevgi Dili” adlı kitaplarında bu konuya değiniyor. Yazara göre nasıl bir araba benzinsiz gidemezse insan da sevgisiz yaşayamaz. İçimizde aynı benzin deposu gibi bir deposu vardır ve bu depo sürekli dolu olmalıdır. Her sabah birbirimize “sevgi depon dolu mu diye sormalıyız.
Eşimize, anne babamıza, çocuğumuza ya da arkadaşımıza sevdiğimizi hissettirmenin yolu, onun sevgi dilini konuşmaktan geçiyor. Sevgi Dilleri, kişinin sevildiğini hissetmesini sağlayan davranışlardır ve kişi sevdiğini de bu dille ifade eder. Yazarımız bu dillerin beş tane olduğunu söylüyor ve bunları şöyle sıralıyor:
Nitelikli Beraberlik
Sevgi Sözleri
Fiziksel Temas
Hizmet Davranışları
Hediyeler Alma
Çiftlerden ikisi aynı dili konuşuyor, aynı dilden anlıyorsa sorun yok. Ama farklı sevgi dilleri ile konuşuyorsanız, sevginizi ifade etmek için illaki karşınızdakinin dilini kullanmanız gerekir. Tabii o da sizinkini. Siz “ben onu çok seviyorum, her özel günümüzde ona pahalı hediyeler alıyorum, daha nasıl göstereyim sevgimi?” derken o da “ onu o kadar çok seviyorum ki sabahtan akşama kadar onun sevdiği yemekleri yapıyorum eve geldiğinde rahat etmesini sağlıyorum.” diyebilir. Burada önemli olan durumu tersine çevirebilmek, yani sizin ona işlerinde yardım etmeniz ve onun size hediyeler almasıdır. Çünkü o hizmet davranışları ile anlıyor sevildiğini, sizse hediye almakla. Ama isterseniz ona en pahalı mücevherleri alın, onun dilini konuşmadığınız sürece sevildiğini hissetmeyecektir. Ya siz, sevildiğinizi hissediyor musunuz?
Nitelikli Beraberlik, belki de en çok zorlanılan sevgi dilidir. Birlikte kaliteli zaman geçirmektir. Kaliteli zaman geçirmek, kanepede yan yana oturup film izlemek değildir. Bir kitabı ya da sinema filmini birlikte tartışmak, değerlendirmektir. Bir Pazar günü beraber çıkılan doğa yürüyüşüdür. Beraber yeni bir yemek tarifi yapmaktır. Kısacası zaman ayırmaktır, emek vermektir.
Bazılarımız da iltifatlarla ve sevildiğimizin sık sık söylenilmesiyle anlarız sevildiğimizi. Bunun için biz de sık sık bu davranışları gösteririz sevdiğimize ama o belki de fiziksel temasla hissediyordur bunu, küçük dokunuşlar, öpücükler istiyordur. O zaman dilimizi değiştirmek zorundayız.
Bu kesinlikle “ ben bu dili konuşuyorum sen de o dilden anla” demek değildir. Siz onun, o da sizin dilinizle “seni seviyorum” demeyi öğrenmelisiniz.. Nasıl her lisanda “seni seviyorum”, farklı sözcüklerle ifade ediliyorsa, davranışsal olarak da sevgi, farklı dillerle anlaşılır.
Unutulmamalıdır ki, sevgi emek ister.