ÇOCUK OLABİLMEK
254 okunma

ÇOCUK OLABİLMEK

ABONE OL
01/08/2022 13:16
ÇOCUK OLABİLMEK
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Şair Francis Thomson çocuk olmayı şu sözlerle özetler: “Çocuk olmak ne demek biliyor musun? Günümüz insanından çok farklı olmak demek. Mucizeden doğan bir ruha sahip olmak demek; sevgiye, aşka, inanmaya inanmak demek; elflerin uzanıp kulağına fısıldayabileceği kadar küçük olmak; balkabaklarını at arabalarına, fareleri atlara, düşkünlüğü yüceliğe, hiçliği her şeye dönüştürebilmek demek, zira her çocuk ruhunda kendi iyilik meleğini taşır; çocuk olmak bir fındık kabuğunda yaşayıp kendini sonsuz uzayın kralı saymaktır.”

Çocuk, hayatın bütün renklerini ruhunda taşır. Ruhunda açan çiçeklerin solmasına izin vermeden kendi dünyasını istediği renklere boyayabilir. Sonsuzluğun en fazla hissedildiği dönemdir çocukluk. Renkler daha canlı, doğa daha yeşil, hayat bütün sorunlardan uzak yaşanılabilirdir. Attıkları her adım serüven olur dünyalarına. İçinde huzursuzluk, mutsuzluk barındırmaz, kahkahalarla şenlendirir çevresini. Karanlık hiçbir şey yoktur dünyasında, üzüntüsü bile çocuklaşır kalbinde, küçülür kahkahalara dönüşür. Çocuklar hayatlarında ne olursa olsun hep mutludur. Hırs, öfke, kıskançlık gibi duygularla hareket etmez. Mücadeleye, gurura kapılmadan, sevildiklerini bilerek hareket ederler.

Çocukluk dönemi ruh ve beden olarak geleceği şekillendiren sürecin kaynağıdır. Çocuklukta yaşanan bütün olaylar yetişkinlik dönemine sirayet eder. Çocukluğumuz bize tüm hayatımızın öğüdünü verir: Hayal etmek. Geçtiğimiz yollar bize hafif adımlarla ulaşılması mümkün mutluluk kitabını yansıtır. Yetişkinler siyah ve beyaz, iyi ve kötü arasında koşarken, çocukların dünyası renklerle bezelidir.  Umut, hayal etmek, sevmek, güvenmek gibi masum duygularla bakarlar hayata. Fakat çocuklukta eksik yaşatılan duygular ya da karanlıkla kaplanan bir süreç varsa renkler siyaha dönüşür.  Çocukluk travmaları, yaşanan ve yaşatılan olaylar zihnimizin en derin köşesinde gideceğimiz hayat yolculuğunun sınırlarını çizer.                                                                                                     

Uzmanların psikolojik hastalıklar, konusunda işaret ettiği en önemli nokta yine çocukluk dönemidir. Hayatın anahtarı da kilidi de çocukluğumuzun elindedir. Çocukluk insanın tüm hayatını şekillendirir ve ciddi psikolojik sorunların kaynağını oluşturur. Çocuğun şiddet türlerinden herhangi birine maruz kalması çocuk farkında olmasa da çocuğun tepkilerine yansır. Travmaların bugünün, yarının kaynağı çocuklukta aranır.  Çocukların dünyasını karartan, tek dertleri oyuncaklarını paylaşamamak olan çocuklar değil, yine yetişkinlerdir. Yetişkinlerin dünyasının içinde kaybolur çocuk ruhu. Bu durum çocuğun geleceğini etkileyerek, çocuğu umutsuzluk, mutsuzluk, vazgeçişe sürükler. Yadsınamaz bir gerçek var ki birçoğumuzun keşke çocuk olsaydım dediği zamanlar oluyor.  Üstesinden gelinemeyen olaylar ya da çok sevilen insanlardan gelen zararlar bizi çocukluğumuza geri döndürüyor. Sorumluluklardan kurtulmak, “an” da yaşadığımız tedirginlikler bizleri ulaşılması mümkün kapılara uğurluyor, çocukluğumuza. Yetişkinlikte yaşanılan huzursuzlukların tek çözüm kapısı ortaya çıkıyor yine, çocukluk.

Yetişkinler çocukların iç dünyalarına ayak uydurabilse, çocuklaşarak büyüdükçe girdiği mutsuzluk girdabından arınabilse. Sizde “çocuk gibi davranma” gibi sözlere maruz kalıyorsanız, anahtarınızı bulmuşsunuz demektir. Çocuk gibi davranınız. Çocuklaşabilen insan hayatın karmaşık yolunda hiçbir yere çarpmadan, kimseye zararı dokunmadan, attığı adımlarda planlar kurmadan yol alabilir.

Hayatın en güzel “an”ları çocukluğumuzda saklıdır. Eğer çocukluğunuzda yetişkinlerin karanlık dünyasına şahit olmamışsanız, sıkı sıkı sarılın o küçük çocuğa. Hayatın ona güzellikler getirmesini dileyin, kulak verin söylediklerine. Sınırsız hayal güçlerine ortak olun, oyunlarına eşlik edin.

Keşke çocuk kalbini yaşatabilsek, içimizdeki çocuğu öldürmesek. Çocukların masumiyetini, telaşsız hal ve hareketlerini kendimize örnek alabilsek. İçinizdeki çocuğu öldürmeyiniz. Yaşamın özüne ancak çocuk olarak, çocuklarla sıkı iletişim bağları kurarak ulaşabilirsiniz. Kaç yaşında olursanız olun çocuk olmaktan vazgeçmeyiniz.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

Please disable your adblocker or whitelist this site!