“ÇOCUKLARDA DİKKAT DAĞINIKLIĞI VE DİKKAT EKSİKLİĞİ KARIŞTIRILMAMALI”
394 okunma

“ÇOCUKLARDA DİKKAT DAĞINIKLIĞI VE DİKKAT EKSİKLİĞİ KARIŞTIRILMAMALI”

Dikkat dağınıklığı ve dikkat eksikliğinin birbirine yakın ancak farklı sorunlar olduğunun altını çizen Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Fatma Eren, “Dikkat eksikliği; dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olarak tanımlanan ve tedavisi olan bir hastalık/bozukluk iken dikkat dağınıklığı, farklı durumlara bağlı gelişen, değişken bir sorundur” dedi.

ABONE OL
30/08/2023 13:11
“ÇOCUKLARDA DİKKAT DAĞINIKLIĞI VE DİKKAT EKSİKLİĞİ KARIŞTIRILMAMALI”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Fatma Eren, çocuklarda dikkat eksikliği ve dikkat dağınıklığı konusunda uyarılarda bulundu. Çocuklarda dikkat dağınıklığı ve dikkat eksikliğinin birbiriyle sık karıştırıldığını dile getiren Uzm. Dr. Eren, “Dikkat dağınıklığını zaman zaman herkesin yaşaması mümkündür. Dikkati dağılan kişilerin işi toparlaması oldukça zordur. Kişiler zihinlerini toplayıp konuları aktarmada zorluk yaşarlar. Dikkat dağınıklığı ve dikkat eksikliği birbirinden farklıdır. Dikkat dağınıklığı her zaman yaşanabilir ve herkesin başına gelebilir. Dikkat eksikliği ise tedavi gerektiren bir durumdur. DEHB, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğudur. Bu hastalıkta çocuklar yerlerinde duramazlar. Dikkatlerini toplayamaz ve derslerinde sorun yaşarlar. Dikkat dağınıklığı olan bir çocuk bu sorunu devamlı yaşamaz. Fakat DEHB sorunu yaşayan çocuk bu sorunu devamlı yaşar ve bunu çevreye yansıtır” diye konuştu.

“DEHB ÇOCUKLARIN YÜZDE 8’İNDE GÖZÜKÜYOR”

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun (DEHB) çocuklarda ve gençlerde davranışsal ve ruhsal hastalıklar sınıfına girdiğinin altını çizen Uzm. Dr. Eren, “Dikkat eksikliği; dürtüsel davranışlar, otokontrol bozuklukları ve ek olarak hiperaktivite ile kendini gösterir. Toplumdaki görülme oranı çocuklarda yüzde 8, ergenlik dönemindeki kişilerde ise yüzde 6 olarak saptanmıştır. Genellikle çocukluk çağı hastalığı olarak görülmekle birlikte erişkinlerde görülme oranı yüzde 4’tür” şeklinde konuştu. Hiperaktivitenin, bu sendromun önemli bir parçası olmasına rağmen tek başına dikkat eksikliğinin de oldukça sık görüldüğünü söyleyen Uzm. Dr. Eren, “Çocuklarda hiperaktivite varlığında tanı daha kolay konulabilirken sadece dikkat eksikliği olan hastalarda tanı daha geç koyulabilir. Dikkat eksikliğine sahip birçok birey, hastalığın farkına varmadan hayatını sürdürür” dedi.

DİKKAT DAĞINIKLIĞI VE DİKKAT EKSİKLİĞİNİN BİRBİRİNE YAKIN ANCAK FARKLI SORUNLAR OLDUĞUNUN ALTINI ÇİZEN ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI DR. FATMA EREN, “DİKKAT EKSİKLİĞİ; DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU (DEHB) OLARAK TANIMLANAN VE TEDAVİSİ OLAN BİR HASTALIK/BOZUKLUK İKEN DİKKAT DAĞINIKLIĞI, FARKLI DURUMLARA BAĞLI GELİŞEN, DEĞİŞKEN BİR SORUNDUR” DEDİ. (İHA/İSTANBUL-İHA)

“DİKKAT DAĞINIKLIĞI VE DİKKAT EKSİKLİĞİ ARASINDAKİ FARK”

Dikkat dağınıklığı ve dikkat eksikliğinin birbirine yakın ancak birbirinden farklı sorunlar olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Eren, “Dikkat eksikliği, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olarak tanımlanan ve tedavisi olan bir hastalık/bozukluk iken dikkat dağınıklığı, farklı durumlara bağlı gelişen, değişken bir sorundur. Dikkat dağınıklığını uykusuzluğa bağlı performansın düşmesi, tam olarak kullanılamaması olarak görülürken, daha dinç olunan bir günde kişinin performansı daha yüksek ve iyi olabilir. Yani durum değişkendir. Dikkat eksikliğinde ise uykudan, günden, durumdan bağımsız her zaman performans sorunları yaşanmaktadır. Tam da bu nedenle iyi bir ayrım yapılmalı ve destek alınması gerekmektedir” açıklamasında bulundu.

“DİKKAT EKSİKLİĞİ BOZUKLUĞU TEDAVİSİ”

Dikkat eksikliği bozukluğu tanısı alan kişinin tedavisinin, kişinin yaşı, cinsiyeti, var olan diğer hastalıkları ve bulguları doğrultusunda düzenlendiğini belirten Uzm. Dr. Eren, “Dikkat eksikliğine eşlik eden hiperaktivite varlığında, farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir. İlaçlı ve ilaçsız tedavi yöntemleri bulunan dikkat eksikliği rahatsızlığında genellikle her iki tedavi yöntemi bir arada uygulanır. İlaçsız tedavide mental ve fiziksel egzersizler önemli bir paya sahiptir. Çocuklarda ilaçsız tedavi, çocuğun aldığı terapi ve eğitimlerin yanı sıra ebeveyn eğitimi de gerektirir. Ailenin tedavi süreci boyunca anlayışlı ve sabırlı olması gerekir. Çocuğun yaptığı eylemlerin yaramazlıktan değil bir rahatsızlıktan kaynaklandığı unutulmamalıdır. Tüm bunlarla birlikte hekim, tedaviyi desteklemek amacıyla bazı ilaçlar reçete edebilir. İlaçların düzenli ve önerilen dozda kullanımının yanı sıra tedavi süreci boyunca ailenin öğretmenlerle ve ailenin hekimle sürekli olarak irtibat hâlinde olması, tedavinin sürdürülebilirliği ve etkinliği açısından önemlidir” dedi. İHA

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

Please disable your adblocker or whitelist this site!