Başka yerlerde olmayan ama her derde deva Acıpayam’ın ‘biberli tuzu’, deri peyniri, Serinhisar’ın tahinli pidesi (tabii eski ustalardan öğrenilmiş şekliyle), Sarayköy’ün üzüm şırasından yapılmış köftesi var. Oraya has pekmez değil günbalı var. Tekrar üretilse ve coğrafi işaret alsa kooperatifler kurularak üretilip satılsa dağıtımı pazarlaması yapılabilse ne iyi olur. Artık insanlar damak tatlarına, doğal olana önem veriyorlar. Ya da bu yönde bir arayış içinde olanlar çoğalıyor. Denizli’nin yerel, endemik, özel ürünlerine neler ekleyebiliriz. Önce varları yazalım. İlk önce aklıma Tavas pidesi, Tavas göveci, Acıpayam top tarhanası, dağ çayı, saç böreği, haşhaşlı çöreği, gömbesi, Çameli cevizi geliyor. Gelin Denizli’mizin zenginliklerini birlikte ortaya çıkaralım ve birlikte değerlendirelim.
Peki bitti mi Denizli’de var olanlar? Karcı soğanı, patatesi, fasulyesi, börülcesi, üzümü, inciri, pekmezi, salçası, kestanesi, cevizi tarhanası, kuru biberi, dağ çayı, yufkası, ıspanaklı böreği, tereyağı ve karlı şurubu da kayda alınmalı.
Devam edelim Dodurga gömbesi, Çal İsabey çekirdeksiz üzümü, Babadağ’ın keşkeği, Güneyin pekmezi domatesi say say bitmiyor.
Çameli kuru fasulyesi 3 çeşit (HOROZ, GICIK ve ÇALIBASAN) olarak coğrafi işaret almıştır. Çameli yerli cevizlerinden KEPİR ve ISHAK cevizi için de coğrafi işaret aldı sanıyorum. Veya işlemler devam etmektedir. Tavas Baklavası (TSE belgesi ve patentli ürün haline getirilmiştir.), Çivril haşhaş ve susam sürtmesi hele geleneksel taş değirmeni ile tadına doyum olur mu? Karahöyük ekmeği tarihten gelen mayası, pişirmesi ile örneği yok. Denizli de ne var dersek o kadar çok yöreye has ürün, damak tadı, sanat ürünleri var ki. Maharet üretimi sürdürmekte ve bu ürünlerin kıymetini bilmekte. Diğer maharette bulabilmekte tabii.
Peki ne yok derseniz bu ürünlerin kıymetini bilen yok, bu ürünleri değerlendirebilen yok, bu ürünler için satış kanalları yok, üreticinin, köylünün elinden tutan üretimi standardize edebilecek bir kurum yok. Çare bulmak yokları var hale getirmek zorundayız.
Köyün, üretimin, yerel ürünlerin kıymetini bilelim. Destek verelim. Gereken önlemleri almaz isek inanın 5-10 yıl sonra bu ürünleri bulamayacağız. Bence yerel yönetimler, tarım, turizm müdürlükleri ve kooperatifler elele verirsek yapabiliriz.
Doç.Dr. Devrim Alkaya
Inş.Yük.Müh.& Tarımcı