DÜNYA VE AHİRET MUTLULUĞU VE İMAM-I AZAM

Rahman ve Rahim olah Allah’ın adıyla İmam-ı Azam Ebu Hanife, oğlu Hammad’a bulunduğu vasiyette dünya ve âhiret mutluluğunun anahtarını vermiştir. Asıl adı Numan Bin Sabit olan İmam-ı Azam Ebu Hanife 6 Mayıs 767 tarihinde Bağdat’ta vefat etti. Bu büyük insanın nasıl vefat ettiği ihtilaflıdır. Halife Ebu Cafer el-Mansur’un kadılık teklifini kabul etmeyince kırbaçlandığı ve hapse atıldığı kaynaklarda zikredilmektedir. Bazı kaynaklar onun hapiste gördüğü işkenceler nedeniyle kimi kaynaklar ise hapisten çıktıktan sonra zehirletilerek öldürüldüğünü belirtirler. İmam-ı Azam’ın oğlu Hammad’a bulunduğu vasiyette önemli öğütler verdiği rivayet edilmektedir. Bütün günahlardan sakınmalı ve takvâ sahibi olmalısın, 2. Daima ilmi arayarak, cehaletten kurtulmaya çalışmalısın, Din ve dünya için muhtaç olduğun kimselerle arkadaşlık yapmalısın, Ölmeyecek kadar ve sadece zaruri hallerde nefsinin istek ve arzularını yerine getirmelisin,  Müslüman veya zımmilere düşmanlık ve eziyet etmemelisin, 6. ALLAH’ın sana verdiğine kanaat etmelisin,  İnsanlara muhtaç olmamak için çalışmalısın,  Seni ilgilendirmeyen işlerle meşgul olmamalısın, Hiç kimseyi kendinden küçük görmemelisin,  İnsanları selâmlamalı; onlara tatlı söz söylemeli; iyilik yapanları sevmeli, kötülük yapanlarla iyi geçinmeye çalışmalısın, ALLAH’ı çok zikretmeli ve Resûlüllah’a da çok salavat getirmelisin, Peygamber Efendimizin her zaman okuduğu ve bütün istiğfarların efendisi diye adlandırdığı şu istiğfar duasını her zaman okumalısın: “Ey ALLAH’ım!.. Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilah yoktur. Beni sen yarattın ve ben de senin kulunum. Gücümün yettiği kadar sana verdiğim ahd ve vaadim üzerindeyim, yaptıklarımın kötülüklerinden sana sığınırım. Bana verdiğin ve üzerimde tamamladığın nimetlerini ikrar ediyorum. Günahlarımı da ikrar ediyorum. Beni bağışla çünkü senden başka günahları bağışlayacak kimse yoktur.” (Buhari, Daavat:2/16)

Her kim bunu gece uyumadan önce söylerse, o gece öldüğü zaman cennete girer. Her kim bunu gündüz söylerse, o gün içinde ölürse cennete girer. Hergün Kur’an-ı Kerim’(den) okumalısın. Sevabını Peygambere, baba ve annene ve bütün Müslümanlara bağışlamalısın. Düşmanlarından fazla, dostlarından kendini korumalısın. Zamanımız fesad ve fitnenin yığın haline geldiği zamandır. Düşmanın, dostundan istifade etmektedir.  Yolunu, gidişatını, düşüncelerini ve bütün sırlarını gizlemelisin. Güvenmediğin kimselerle fazla sohbet etmemelisin, Komşuna iyilik yapmalısın ve sakın ola ki onu rahatsız etmeyesin, Cehalet ve sapıklıkla dolu olan kimselerin mezhebinden uzaklaşmalısın. Ehl-i Sünnet vel-Cemaat mezhebine dört elle sarılıp, ona göre amel etmelisin,  Kazancın helal olsun. Her işte niyetin daima halis ve samimi olsun,  Beşyüzbin hadis-i şerif içerisinden seçtiğim şu beşini, hayatın için vazgeçilmez birer düstur olarak kabul etmelisin, “Ameller ancak niyetledir. Her insana, ancak yaptığı niyetinin karşılığı vardır.” (Buhari, İman:41, Müslim, İmare:155) “Müslümanın güzelliklerinden biri de kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terk etmesidir.” (Tirmizi, Zühd:11,İmam-ı Malik, Hüsnü’l-Huluk:3) “Sizden biriniz kendisi için sevdiğini, başkaları için de sevmedikçe imanı kemâle ermez” (Buhari, İman:6; Müslim, İman:71, Tirmizi:3517, İbn Mace:66) “Helal de belirlidir. Haram da belirlidir. Aralarında bazı şüpheli durumlar vardır. Bu şüpheleri insanların çoğu bilmez. Kim şüphelerden uzaklaşırsa namusunu ve dinini korumuş olur. Şüphelere düşen kimse ise harama düşmüş olur. Bir korunun etrafında sürüsünü otlatan çoban gibi, daima koruya girmekten şüphelenir ve sürüsünü korur. Her padişahın bir korusu vardır. ALLAH’ın korusu da haramlardır. İnsanın vücudunda bir et parçası vardır. Eğer bu iyi olursa, bütün vücud iyi olur. Şayet o kötü olursa, bütün vücud kötü olur. İyi bilin ki o da kalptir.” (Buhari, İman:39, Müslim, Musakat: 107, Ebu Davud: 3229, Tirmizi: 1205) “Hakiki müslüman, diğer müslümanların elinden ve dilinden rahatsız olmadığı kimsedir.”(Buhari, İman:4, Müslim, İman:64, Ebu Davud: 2481, Tirmizi: 2629) ALLAH hakkında iyi niyetli ve iyi düşünceli olmalısın. Korku ile ümit arasında yaşamalısın. ALLAH’ın azabından korktuğun gibi onun rahmetinden de sakın ümidini kesmemelisin. Allah CC selamı bereketi Rahmeti üzerinize olsun.