0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İstanbul’dan Amsterdam’a oradan da aktarmalı olarak Rio De Janeiro’ya ulaştık. Yaklaşık 15-16 saat uçmanız gerekiyor. Epey maceralı bir yolculuğa hazır olmalısınız. Sizi Rio de Janeiro’da çok renkli insanlar ve farklı bir kültür bekliyor. Rio de Janeiro, Brezilya’nın Sao Paulo’dan sonra gelen 2.büyük şehri. Ayrıca ülkenin en ünlü ve en kalabalık şehri.

Rio de Janeiro’da gezip gördüğüm yerleri sizler için listeledim:

 -DEV İSA HEYKELİ ve CORCOVADO TEPESİ: Mutlaka Brezilya’nın tanıtım fotoğraflarında görmüşsünüzdür. Kollarını iki yana açmış görüntüsüyle dünyanın en büyük İsa Heykeli. 30 mt.boyuyla Rio’nun en yüksek tepelerinden biri olan Corcovado Tepesi üzerinde bulunuyor. Tepeye teleferikle çıkılıyor. Tepeden Rio de Janeiro manzarası muhteşem görünüyor. Turistlerin mutlaka uğradıkları yerlerden biri.   -COPACABANA PLAJI: Şehrin en kalabalık plajı. Atlantik Okyanusu kıyısı olduğu için bazen dev dalgalar olabiliyor. Hatta biz plajda gezinirken, denizdeki insanların çıkması için kırmızı ikaz verilmişti. Plajda vakit geçirirken çok dikkatli olmanız gerekiyor. Hırsızlık olayları çok fazla. Plaja çanta götürmeyin örneğin. Plajın uzun bir sahili var. Sahil boyu sıra sıra tropikal meyvelerden özellikle hindistan cevizinden yapılmış içki satan büfeler bulunuyor. Sahil, gündüz ve akşam her daim kalabalık.                                                                                                                          

-IGUAZU ŞELALESİ ve NATİONAL PARK: Yüksek su debisiyle dünyanın en muhteşem şelalelerinden biri. Güney Amerika’nın en büyük 2.nehri olan Rio Parana Nehri üzerinde bulunuyor. Konum olarak; Güney Amerika’nın ortasında Brezilya, Arjantin, Paraguay ülkelerinin kesiştiği noktada yer alıyor. Büyük bir kısmı Arjantin’de, bir kısmı Brezilya’da, az bir kısmı da Paraguay’da. Şelaleyi görmek için özel turlar satılıyor. Biz Arjantin tarafından katılmıştık. Şelale turunun en keyifli anları; bizi epey ıslatan bot turuna katılmak, Amazon Yağmur Ormanları arasında mini trenle yolculuk yapmak ve şelale manzarası eşliğinde yağmur ormanlarında trekking yapmaktı. Trekking sırasında, hiç görmediğimiz tropikal bitkileri, ağaçları ve meyveleri gördük. Üzerimize konuveren kelebekler arasında yürüdük. Ağaçlarda sincaplar ve tanımadığımız hayvanlara bolca rastladık.                                                       

 -ŞEKER TEPESİ VE URCA TEPESİ: Rio manzarasının ve Brezilya Körfezi’nin en güzel görülebildiği noktalardan biri. Çıkmak için önce trenle yolculuk, sonrasında teleferikle. Buradan da yine teleferikle Dev İsa Heykeli’nin bulunduğu Corcovado Tepesi’ne çıkılabiliyor ve o müthiş manzara ayaklarınızın altında.

-RESSAMLAR SOKAĞI ve SELARON MERDİVENLERİ: Birezilyalı ressamlar, sokak duvarlarına önemli kişilerin ve olayların resimlerini  yapmışlar. Bu sebeple Ressamlar Sokağı deniiyor. Bu sokağı geçerek ilerlediğinizde yine ressamların yapmış olduğu Selaron Merdivenleri’ne ulaşıyorsunuz. 250 basamaktan oluşan merdiven, rengarenk desenli mozaiklerden yapılmış. En çok fotoğraf çektirilen yerlerden biri.

– FAVELA BÖLGESİ: Devasa gökdelenlerin arkasında rahatlıkla giremeyeceğiniz teneke evlerden oluşan, suç oranının yüksek olduğu mahallenin bulunduğu yer burası. Bir nevi gecekondu diyelim. Ancak buralara pek girmek isteyeceğinizi zannetmiyorum. Mahalleye mafya başlarının izni olmadan girilemiyor. Zaman zaman polisle çatışmalar oluyormuş. Gezerken mahallenin sakin olduğunu öğrensek de biz mahalleye girmeden karşıdan görmeyi tercih ettik. İlgimi çeken bir husus da, zengin fakir ayrımının çok keskin oluşu. 

-TİJUCA ORMANI: Dünyanın deniz kenarında bulunan en büyük alanlı ormanlarından biri. Şelaleleri, tropikal ağaçları ve sincapları ile harika bir doğa. Burada bir gününüzü rahatlıkla geçirebilirsiniz. 

-RİO DE JANEİRO KARNAVAL ALANI: Dünyanın en ünlü ve en büyük karnavalı her sene burada gerçekleşiyor. Renkli görüntüler eşliğnde geçit töreni şeklinde yapılan karnaval, dünyanın birçok yerinden turist çekiyor. Samba kıyafetleriyle dans ve çılgınca eğlence ile geçen karnaval 2 ay kadar sürüyor. 

-MARACANA STADYUMU: Maracana Stadyumu, en önemli futbol maçlarına, Dünya şampiyonluklarına ev sahipliği yapmış en eski stadyumlardan biri. Ülkenin en önemli etkinliği futbol. 

-SAİNT SEBASTİAN METROPOLİTAN KATEDRALİ: Katedral, Rio de Janeiro’nun Büyükşehir Başpiskoposlarının makamıymış ve kilise Rio de Janeiro’nun koruyucu azizi olan Saint Sebastian’a adanmış.  Gezinin en keyifli yeri de, bizim ülkemizde kışın en soğuk günleri yaşanırken orada yazın yaşanması.

Yani mevsimler, bize göre tersten yaşanıyor. Ama ülkenin iklimi, tropikal iklim olduğundan yaz, kış gidilebilir. Saat olarak Türkiye’den 6 saat geride. Futbol, dans, turizm şehrin başlıca gelir kaynakları. En küçük kafelerinde bile samba, tango dans gösterileri yapılıyor. Kentte yiyecek içecek açısından bir sıkıntı yok. Et, deniz ürünlerini, değişik tropikal meyvelerini bulmanız mümkün. Kaju meyvesini ilk orada gördüm. Meyvesini ve meyve suyunun tadına baktım. Bir meyveden bir adet kaju elde ediliyor. Tepesindeki kaju taneleri çıkartılıp kavruluyor. Bu şekilde tüketiliyor. İçecek olarak tavsiyem, yerel ürünleri denemenizdir. Yerel içkisi cachaça sizi çarpabilir. Rio de Janeiro’ya giderseniz; helikopter ile şehir ve Iguazu Şelalesi turunu, bot turunu, teleferik ile ünlü tepelerine ulaşmayı ihmal etmeyin. Orada ilginç gelen gördüklerim; sokaklarda ağaçların gövdelerine orkide çiçeklerinin dikilmiş olması ve köpek bakıcılığının meslek olması. Köpek bakıcılığı, özellikle okuyan gençlerin gelir kaynağıymış. Eğer bir gün yolunuz düşerse ülkenin kültürel yapısı sizi çok şaşırtacak…