ERKILINÇ: BASINIMIZ GERÇEKÇİ BİR ÇÖZÜM BULMALI

İlan ve reklam gelirlerindeki azalmayı değerlendiren Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Cavit Erkılınç, basının gerçekçi bir çözüm bulmasının zaruri olduğunu, bunun nasıl olacağına da sektörün karar vermesi gerektiğini söyledi.

Basın İlan Kurumu 32. Dönem 6. Genel Kurul Toplantısı, Genel Müdür Cavit Erkılınç’ın konuşması ile başladı. Basın İlan Kurumu aracılığıyla basına yapılan maddi desteklere ilişkin bilgiler veren Erkılınç, mevzuatın gerektirdiği şartları taşıyan ve bunu süreklilik haline getiren internet haber sitelerinin 1 Nisan 2023’ten itibaren resmî ilan ve reklam yayımlamaya başlayarak hatırı sayılır bir gelire kavuştuğunu belirtti.

İLAN VE REKLAM PASTASI 2024 YILINDA 4 MİLYAR TL’Yİ BULACAK

İnternet haber sitelerinin 1 Nisan 2023 ile 1 Nisan 2024 arasındaki bir yıllık süreçte 1 milyar 130 milyon Türk Lirası tutarında resmî ilan ve reklam yayımladığını kaydeden Genel Müdür Erkılınç, “2024 yılında 1,5 milyar Türk Lirası’nı aşan bir desteği sektörün dijital yayınlarına aktarmayı hedefliyoruz. Gazete ve dergileri de içine kattığımızda 4 milyar Türk Lirası büyüklüğünde bir ilan ve reklam pastasına ulaşmayı bekliyoruz. Devletimiz adına sektöre bu kıymetli desteği vererek ilan yayımlatılacak mecraların çeşitlenmesini sağlıyor, nitelikli yayıncılığı önceliyor ve istihdam olanaklarının artışını önemsiyoruz” dedi.

“ADİL VE TARAFSIZ DAĞITIM OLMAZSA OLMAZIMIZ”

İnternet haber sitelerinin trafiklerinin ölçümü için Basın İlan Kurumu tarafından geliştirilen BİK Analitik yazılımına değinen Erkılınç, adil ve tarafsız şekilde resmî ilan dağıtımını “Kurumun olmazsa olmazı, vazgeçilmez prensibi” olarak tanımladı. “Sürekli kendimizi yeniliyor, geliştiriyor ve varsa eksikliklerimizi gidermeye gayret ediyoruz” diyen Erkılınç, “Geçtiğimiz yıl kullanımına başladığımız bize özgü, Kurumumuz görevine uygun geliştirilen yerli yazılım BİK Analitik’e ayrı bir önem veriyoruz. Ziyaretçi trafiklerini resmî ilan alabilmenin tek şartı olarak görmüyor, internet basınını ‘tık avcılığı’na yönlendiren, kısır bir sistemin inşasından kaçınıyoruz. Basının, nitelikli içeriklerle okunur ve görünür olmasını önceliyoruz. Dolayısıyla BİK Analitik’in sunduğu hizmetlerden azami düzeyde yararlanmayı kıymetli buluyoruz. Mevzuatın öngördüğü çerçevenin dışında sahte trafik alan internet haber siteleriyle mücadelenin daha etkili bir şekilde sürdürüleceğini vurgulayan Erkılınç, “Mesleği layıkıyla yapan internet haber sitelerimiz müsterih olsunlar. Mesleki anlamda iyi yayıncılık yapanla yapmayanı mutlaka ayıracağız. Büyütmekte zorlandığımız resmî ilan pastasını sadece hak edene vermeye kararlıyım, kararlıyız” ifadelerini kullandı.

“ANAYASAL ÖZGÜRLÜKLERLE KURUM MEVZUATI BİRBİRİNE KARIŞTIRILMAMALI”

Türkiye’deki 4 binin üzerinde gazete ve dergi ile 10 bine yakın internet haber sitesinden sadece 2 bin civarındaki yayının Kurumun görev alanına girmeyi kabul ettiğine işaret eden Erkılınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dışarıda kalan 12 bin yayına yönelik herhangi bir karar aldığımızı veya yönlendirme yaptığımızı duydunuz mu? Zaten böyle bir durum hukuken de mümkün değil. Kaldı ki özgür düşünce ve bu düşüncenin yayılması Anayasamız ile güvence altındadır. Resmî ilan ve reklam yayımlama hakkı kazanmak ise şartlara bağlıdır ve bu şartlar Kurumumuzca belirlenir. Dolayısıyla Anayasanın tanıdığı özgürlük ile resmi ilan yayımlama kurallarını birbirine karıştırmamak gerekir.

“KURUMUMUZ OLMADAN KARŞILAŞILACAK ZORLUKLAR NASIL AŞILACAK?”

Basın İlan Kurumu’nun üstlendiği görev vesilesiyle aldığı komisyon ücretlerinin kaldırılmasına ilişkin dile getirilen talepleri değerlendiren Erkılınç, Kurumun merkezi bütçeden hiçbir şekilde pay almadan tüm faaliyetlerini yayımlattığı resmî ilan ve reklamlardan sağladığı komisyon gelirleriyle yürüttüğünü anımsatarak, bu olmadığında sektöre kesintisiz hizmet veren bağımsız karar mekanizmalarının sekteye uğrayacağını belirtti.

Erkılınç, “Söz konusu talebi dile getirenler Kurumumuz olmadığında veya bağımsız karar alabilme yeteneğimiz ortadan kalktığında, adetçe daha fazla ilan yayımlayacaklarını, ilan fiyat tarifelerinin beklentilerini karşılayacağını; olağanüstü hallerde ve kriz dönemlerinde anlık kolaylaştırıcı tedbirlerden istifade edilebileceklerini mi sanıyorlar?” diye sordu.

Resmi ilanların belirli bir puantaj karşılığında yer aldıkları kontenjan tablosuna göre yayınlara dağıldığını kaydeden Erkılınç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Süreli yayınlarımız her ay içinde gelecek ilan tutarını aşağı yukarı biliyor, refiki olan yayınların da ne aldığını görebiliyor. Bu dedikleri gerçekleştiğinde, resmî ilanlar belli yayınlara gittiğinde, kendi yayınlarına gelmediğinde veya çok az geldiğinde ne yapacaklarına dair planları var mı? Dahası, büyük gayretlerimiz sonucu yayımlatabildiğimiz icra ilanlarının sağlıklı gelişini sağlayamamış basın sektörü, karşılaşacağı zorluğu nasıl aşmayı planlıyor? Kurumumuzun bir diğer varlık sebebi de belediyeler gibi kamu kurumlarının resmî ilan ve reklam harcamalarının kamu yararı çerçevesinde kontrol altında tutulması, belli eşik değerleri barındıran yayım bedelleriyle kamu menfaatlerinin korunmasıdır. Resmî reklamların dağıtımının ne hale geleceğini konuşmayı dahi anlamsız buluyorum.”

“BASINIMIZIN GERÇEKÇİ BİR ÇÖZÜM BULMASI ZARURİ”

Konunun tamamen ticari bir mesele olduğunu ve Kurumu uzaktan yakından ilgilendirmediğinin altını çizen Erkılınç, “200 bin, 300 bin nüfuslu illerimizde sekiz tane, on tane hatta daha fazla süreli yayın mevcut. Okur sayısı belli, ilan pastası belli ve mevcut gelirler hiçbir gazetenin yarasına merhem olmuyor. Gelir olmayınca masrafları kısmak yoluyla mevzuat ihlallerine tenezzül ediliyor, yayıncılık kalitesi düşüyor. ülkemizde ne de diğer ülkelerde zarar ettiğini ifade ettiği halde o işte kalmaya devam eden yatırımcı göremezsiniz; ülkemizdeki basın sektörü hariç. Resmî veya özel ilan pastası büyümüyorsa, reklamlar başka mecralara kayıp eskisi kadar gelmiyorsa basınımızın bu duruma gerçekçi bir çözüm bulması zaruridir. Bunun nasıl olacağına da biz değil, basınımız karar verecektir” şeklinde konuştu. HABER MERKEZİ