HALKIN YOKSULLAŞTIĞINI GÖRE GÖRE KURUMLARIN SAVURGANLIĞI SÜRDÜRMESİ
Yolda yürürken karşı istikametten, bitkin, son derece kederli yüz ifadesi
ile gelirken, kendi kendine bir şeyler söyleyen yetmiş seksen yaşlarında,
adeta bir deri bir kemik kalmış zayıf, halsiz bir kadına rastladım.
Yanından geçerken dayanamadım, sordum: "Ne oldu, bu halin ne,
neye üzüldün?" Yaşlı kadın beni zor fark etti; umursamazcasına,
"hiç" dedi;
yanımdan geçip gitti.
Geriye döndüm, kendisine ısrar ettim; "ne oldu, neyin var" dedim.
Zoraki yanıtladı; "Ekmek almak için çarşıya gelmiştim; 20 liram
vardı; evde mi unuttum, yoksa yolda mı düşürdüm, bilmiyorum"
dedi.
Bir şekilde adını ve nerede oturduğunu öğrenip, daha sonra
bir hanım çalışanımı, oturduğu köhne evine gönderdim. Tek başına hayatını sürdüren yaşlı kadının evinde, karnını doyuracak
hiç bir şeyinin olmadığını öğrendim…
Ülkemizde bugün yaşlı aylığı 1.080 liradır. Bu paradan ev
kirası da ödeyenler vardır. Elektrik, su ve kışın ısınma masrafı
çıkarıldıktan sonra geriye neredeyse ekmek alacak para dahi
kalmamaktadır… HHH
Denizli’mizde, memlekete milyonlarca dolar ya da avro kazandıran
kıymetli ihracatçılarımız, yüzlerce, binlerce kişiye iş olanağı sağlayan değerli
sanayicilerimiz vardır.
Bildiğim kadarıyla, bu yüzlerce, belki binlerce kıymetli insanımızın
makam şoförü, özel şoförü yoktur. Arabalarını kendileri kullanırlar,
muhtemelen bir kaç istisna dışında.
İstemeyerek de olsa, kendimden örnek verecek olursam; on bin kadar
şirketin bulunduğu ilimizde, her iki firmamla Denizli ili vergi listesinde,
33'üncü ve 92'nci sıralarda yer almış bir iş insanı yurttaş olarak Denizli,
Bursa, Buldan, Mersin işyerlerim arası ulaşım ve diğer yolculuklarım nedeniyle, yılda 30 - 40 bin kilometre araç kullanırım; yani kendi aracımı kendim
kullanırım.
Kamu sektöründe, devlet dairelerinde, makam arabası ve makam şoförü
konusunu hiç bir zaman anlayamamışımdır. Yetki, iş yoğunluğu, zaruret
bakımından hiç de gereği olmadığı halde, Denizli ilimiz ve yurt genelinde,
asıl ihtiyaçtan çok daha fazla makam arabası ve makam şoförü bulunduğunu
halkımız çok iyi biliyor.
Doğrusu, yaşadığımız Denizli ili genelinde kaç makam arabası ve makam
şoförü olduğunu pek merak ediyorum.
HHH
Denizli gazetelerinde geçtiğimiz Mayıs ayı içinde yayınlanan yazım büyük
ilgi gördü. Takdir edip, telefon ya da internet yoluyla bana ulaşan
hemşerilerimize teşekkür ederim.
Bir konuyu açıklamak isterim; Ben 2013 yılında DENİZLİ SANAYİ ODASI ve
DENİZLİ İHRACATÇILAR BİRLİĞİNE, bu odaların üyesi olarak bir dilekçe yazmıştım ve Denizli Sanayi Odası bana cevap bile vermemişti. Öyle ya, ben kim
oluyordum ki bana cevap versinler? Denizli Sanayi Odasına “Nispi ve
Munzam” yüklü aidatlar ödemekle yükümlü sıradan bir yurttaşım…
Bu iki odaya yazdığım dilekçede DENİZLİ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ İÇİN
GEREKENDEN ÇOK DAHA BÜYÜK BİNA YAPILDIĞINI; BU BİNADA, DENİZLİ
SANAYİ ODASI İLE BİRLİKTE HİZMET VERMELERİNİN, SONUÇTA HALKIN
KESESİNDEN ÇIKAN PARALAR VE BÜYÜK MASRAFLARLA YAPILAN BİNANIN
DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN ZARURİ OLDUĞUNU BELİRTTİM.
Denizli İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığından 12 Haziran
2013 tarihli ayrıntılı bir yanıt gelmişti. Bu belgenin ilgili bölümünü aşağıda
sizlere iletiyorum:
Bu belgeden anlaşılacağı üzere; İKİ KATI KULLANILMADAN BOMBOŞ
BEKLEYEN KOCA BİR BİNA OLMASINA RAĞMEN, BİNANIN ORTAK
KULLANILMASINA DENİZLİ SANAYİ ODASI TARAFINDAN OLUMSUZ YANIT
VERİLMİŞTİR. ÇOK YAZIK…
KURUMLARIN SAVURGANLIKLA HARCADIĞI PARALARDA, TÜM
HALKIMIZIN, AMA ÖZELLİKLE, YAZIMIN BAŞINDA BELİRTTİĞİM EKMEK
ALACAK PARASI BİLE OLMAYAN O YAŞLI KADININ HAKKI VARDIR!
“DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKEN HAZIR BİR BİNA VAR”;
BU BİNANIN İKİ KATI BOŞ OLDUĞU İÇİN, ON YIL ÖNCE DENİZLİ
SANAYİ ODASININ DA KULLANIMINA SUNULMASI TEKLİF
EDİLMİŞ İKEN; SAVURGANLIK YAPILARAK DENİZLİ SANAYİ ODASI
İÇİN DEVASA, LÜKS BİR BİNA YAPILMIŞTIR. İDDİA EDİYORUM:
“SONUÇTA BU ÜLKENİN KAYNAKLARINDAN”
, O BİNA İÇİN
HARCANAN PARA İLE 250 KİŞİNİN BARINACAĞI BİR YAŞLI BAKIM
EVİ YAPILIR!
KURUMLARIN NİTELİKLERİ, ORTAYA KOYDUKLARI
FAYDALAR, HİZMET BİNALARININ BÜYÜKLÜĞÜ, ŞAŞASI,
KONFORU VE GÖSTERİŞİ İLE ÖLÇÜLMEZ! ASIL OLAN “VARSA
EĞER, MEMLEKETE SAĞLANAN FAYDADIR”. SANAYİCİLERİMİZ,
İHRACATÇILARIMIZ, ÜRETİCİLERİMİZ VE GENİŞ HALK KİTLELERİMİZ
MEMLEKETE BİR ŞEYLER KAZANDIRMAK İÇİN ÇIRPINMAKTADIRLAR.
GEREKLİ, GEREKSİZ KONULARDA LÜKS OTEL SALONLARINDA YEMEKLİ
TOPLANTILAR YAPILMAKTADIR. BUNLARDAN BİLDİĞİM EN TRAJİK OLANI
İSE, İŞİNİ KAYBETMİŞ BİR KIYMETLİ SANAYİCİMİZ İÇİN LÜKS BİR OTELDE
YAPILAN YEMEKLİ TOPLANTI İDİ.
VERİLEN YEMEK ÖNCESİ, BİR ŞAHIS ÇIKTI KÜRSÜYE VE YÜZÜNDE
DRAMATİK BİR İFADE İLE “NE OLDU SANA ABİ” GİBİLERİNDEN BİR KONUŞMA YAPTI. BİR BAŞKA ŞAHIS ÇIKTI, KENDİNDEN EMİN BİR EDA İLE
“ABİMİZİ KURDA, KUŞA YEDİRMEYİZ” DEDİ. O HALDE SORALIM; NE
YAPACAKTIN, KENDİ CEBİNDEN PARAYLA MI DURUMU DÜZELTECEKTİN?
BU DURUMDAKİ BİR KIYMETLİ SANAYİCİMİZ İÇİN, MESLEK ÖRGÜTLERİNİN KATKISI OLABİLİR; BELKİ HEYET OLARAK BANKALARLA GÖRÜŞÜLÜR,
ÇEŞİTLİ YÖNTEMLER DENENEBİLİR. ANCAK YÜZLERCE KİŞİYİ LÜKS BİR
OTELİN SALONUNA TOPLAYIP KEBAP, BAL-BÖREK YEDİRMENİN NE GEREĞİ
VARDIR?
Yerel bir gazetemizden öğrendiğim kadarıyla, Denizli Sanayi Odasının
yeni yapılan binasının yanına Denizli Ticaret Odası ve Denizli Ticaret Borsası
için de arsalar tahsis edilmiş; doğru ise yazık olur yoksul halkımızın parasına,
DAHA DOĞRUSU DEVLETİMİZİN ZATEN ÇOK SINIRLI KAYNAKLARINA…
Oysa bu paralar, bu kaynaklarla bir şekilde halka yönelik çok daha gerekli
işler yapılabilir. Ülkemiz ve halkımız gırtlağına kadar borç içindedir!
SAVURGANLIKLAR YÜZÜNDEN BU ÜLKENİN İKİ YAKASI BİR ARAYA
GELMİYOR!
MADDİ KAYNAKLAR, SONUÇTA BU ÜLKENİN KAYNAKLARIDIR VE
ÜZERİNDE 81 MİLYONUN HAKKI VARDIR!
BEN DE BU ÜLKENİN SORUMLU BİR YURTTAŞI OLARAK, DEVLETE VE
BU KURUMLARA ÖDEDİĞİM PARALAR “HALKIMIZIN GİDEREK DAHA DA
BÜYÜYEN SORUNLARINA RAĞMEN” SAVRULMAYA DEVAM EDİYORSA EĞER;
HAKKIMI HELAL ETMİYORUM!
Not: Yazımın başında belirttiğim yaşlı kadını
merak eden olursa, kendisini kırmadan tanıştırma
olanağım vardır.
E-mail: halisodel@halisodel.com