KADIN CİNAYETLERİ SON BULSUN!
Bugün sizinle son zamanlarda ne kadar konuşulmasa da konu olmasa da kadın cinayetlerin bitmediği konuya değinmek istiyorum. Kadınlar hayatın çiçekleridir. Babaların dokunmaya ağlamasına kıyamadığı kızlarına tanımayan birinin gelip şiddet, cinayet işlemesi ne kadar acı bir durum. Hemen hemen üç kadından biri şiddete maruz kalıyor. Aşırı alkol tüketen, kullanılmaması gereken maddeleri kullanıp gözleri dönünceye kadar zararlı maddeleri kullanıp kadınlarımıza şiddet uygulamak ne kadar doğrudur ki? Şiddet o kadar normalleşti ki kimse karşı koymaz tepki vermez hal aldı. Çoğu cinayet göz önünde oluyor. Cinayet işlenmeden önce kadınlarımız şikâyette bulunmuş davalar açılmış oluyor fakat cezalar o kadar hafif ki suçlunun suçunu çektiğini düşünmüyorum. Cezaların bu kadar hafif olması katillerin yaptığı suçları tekrarlamasına defalarca yapmasına yol acıyor. Bir duyuyoruz şu cinayet işlenmiş. Şu kişi öldürülmüş. Ama bir sonra ki duyumumuz da suçu işleyen kişi elini kolunu sallayarak serbest kalıyor. Sokaklarımızda cinayet şiddet uygulamamış gibi gezmeye devam ediyor. Peki biz nerden bilelim yine aynı şeylerin yaşanmayacağını nerden bilelim yine bir kızın, bir kadının, küçücük bebeğin tekrar canını yakmayacağını. Bu duruma nasıl izin verirsiniz nasıl hiç bir şey yaşanmamış gibi hayatına devam etmesine.
Türkiye genelin de cinayetlerin durulması için henüz bir çözüme ulaşmış değiliz. 11 Şubat 2015 de tecavüze uğramamak için direnen üniversite öğrencisi ÖZGE CAN minibüste ölü bulundu. Hepimiz bu cinayetten sonra büyük öfke duyduk. Cinayetlerin yaşanmaması için tedbirlerin alınmasını istedik. Daha yaşayacak o kadar güze yılları vardı okulunu bitip istediği mesleği yapacaktı gençliğini elinden onun rızası olmadan aldılar. Bir diğer acımız NURCAN ARSLAN olmuştu. Arkadaş teklifini kabul etmemesiyle birlikte acımadan ruhsatsız tabancasıyla on yerinden kurşunlanarak hayatını kaybetmişti. Bu ne kadar acımasız vicdansızca bir durum kimse kimseyle zorla arkadaş olamaz bunun sonu ölüm hiç olamaz ne kadar vahşice bir ölüm. Kimse ilişkiye zorlanamaz kimse istemediği bir şeyi yapmak zorunda kalamaz. Bunun gibi daha duymadığımız sayısını bilemediğimiz kadın cinayetleri, var ki. Belki güzel hayalleri vardı belki gelecek de onu bekleyen çok güzel hayatları vardı. Fakat bunu gelip sırf arkadaşlık yapmak istemediği için hayallerini hedeflerindi elinden alıyorlar. Çok yeni bir acımız daha vardı. ŞEBNEM ŞİRİN memleketlim çok sevdiğim hayat dolusu bir kızdı. Ama onun hayatını da elinden aldılar. Kavgaların sonu ölüm olmamalı. Acımadan boğazından kesilerek vücudunun 11 yerinden bıçaklanarak katledildi. Şebnemin de okul hayalleri vardı doktor olacaktı. Renkli kişiliği olan pozitif birisiydi. Acımadan gelip gözünün yaşına bakmadan hayattan koparıldı.
Bu ve bunun gibi birçok kadın cinayetleri aslında bozulmuş bir tolumun göstergesi. Bunun için eğitim şart. Eğitimsiz insanların yetiştirip büyüttüğü çocuklarda maalesef ki kötü zihniyetli insanlar çıkıyor. Umarım ilerleyen günlerimizde kadın cinayetlerimiz önlemi alınır. Umarım çiçek olan kadınlara yapılan bu haksızlık karşılıksız kalmaz. Umarım şiddetler azalıp sona erer.