0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kırsal kalkınma sadece tarım, toprak işleri veya hayvancılık değildir. Kırsalın ürünleri için açılacak müzedir, kırsal turizmdir, girişimcilik ruhudur.  Denizli için yörük- tarım müzeleri, eren türbelerimiz, nakışlı camilerimiz, doğal tabiat güzelliklerimiz ile bir Denizli konsepti oluşturulmalıdır.

Kentimiz turizm çok şanslıdır, nedenine gelince zaten 2 milyon yerli, yabancı turist Pamukkale’ye gelmektedir önemli olan gelen misafirleri diğer ilgi çekici noktalara da yönlendirebilmektir.

Pamukkale’ye gelen turistlerin yanında Anadolu’ nun derinliklerini merak eden meraklı bir kitleyi de düşünmek gerek. Herkesin farklı ilgi alanı var.

Turizm yapan bölgelere baktığınızda, gezginler ile konuştuğunuzda ilgi çeken unsurları tespit etmek kolay. Turizm deniz, kum, güneş etrafında dönüyor sanılsa da antik kentler, dağ, yayla, şelaleler, fotoğraf, kamp, otantik köyler ve köy yaşamı, yerel örf ve adetler, yerel festivaller, müzeler, eren- evliya türbeleri, camiler de yoğun ilgi çekiyor.

Denizli’ye baktığımızda deniz harici tüm ilgi çeken unsurların var olduğunu görüyoruz.

Tüm unsurları tek tek değerlendirip turizmin hizmetine sunmak gerek.

Çameli kırsal turizmde epey yol aldı. Çameli sonrası ilk olarak Beyağaç ilçemizi örnek vermek istiyorum. Sandras dağlarında eren mezari – kurganı, kartal gölü, karagöl, topuklu yaylası ve yöreye özgü haney evleri ve muhteşem doğasıyla kırsal turizm için biçilmiş kaftan. Beyagac ve çevresindeki yaylalar tüm Egenin hafta sonu kaçış yeri ve yazlık mekanı haline gelebilir. Yayla geleneği yerel tatlar ile desteklenir ise tarımsal üretim artar, hayvancılık hızla gelişir.  Serinhisar karayolundan en iyi şekilde faydalanan ilçemiz. Serinhisar – Kizilhisar leblebisi ile marka oldu. Yıllardır kefe yaylası ile turizme hizmet veriyor. Yatağan bıçak ve kılıçları ile ülkemizin gözbebeği oldu. Serinhisar’ın girişimci ve üretici ruhu tüm ilçelerimize örnektir. Müze, örnek köy çalışmaları ve bir otantik otağlardan Oğuz köyü kurulsa turizm hacmi iki katına çıkarılabilir.

Denizli’ de ters laleden (tuşaya), kekiğe, lavantaya her çeşit ürün, doğal güzelliklerimiz fotoğrafçıları, gezginleri bekliyor. Ben yerel tarım ürünlerimizin özellikle hasat zamani yeterince tanıtılmadığını düşünüyorum. Ters lale köyünü kaç kişi biliyor kentimizde?

Denizli tam bir erenler, erenalpler yatağı. Karaağaç baba, Kazak Abdal, Sarı ismail Sultan, Mahmut Gazi, Seyit Gazi, Don baba, Taşkın dede, Oğuz baba, Bedir bey, Yatağan baba, Hüsamettin Gazi, Mehmet gazi, Sarı baba Ahi Sinan….Tanıtımı yeterince sağlasak tüm ülkeden milyonlarca vatandaşımız bu türbeleri ziyarete gelir.

Ülkemizin ahşap, el işi nakışlı en güzel camileri Denizli’de. Savranşah, Yazır, Gevher paşa, Hanönü, Akköy, Boğaziçi, Bayat camileri ilk aklıma gelenler.

Denizli antik kentlerinden, Selçuklu eserlerine çok şanslı ve zengin bir ilimizdir. Kırsal turizm için büyük fırsatları bünyesinde barındırmaktadır.

Denizli muhteşem bir tarihe sahiptir sözüyle yazıyı bitireyim. Haydi, biraz gayret.

Doç. Dr. Devrim Alkaya

İnş. Yük. Müh.& Kamu Yöneticisi