608 okunma

KÖYLÜYÜ YENİDEN MİLLETİN EFENDİSİ YAPACAĞIZ!

Vatan Partisi “Üretim Devrimi Kurultay”larını sürdürüyor. Vatan Partisi Denizli İl Başkanlığı Honaz’ın Karaçay mahallesinde “Üretim Devrimi Kurultayı” düzenledi.

ABONE OL
16/02/2025 00:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Vatan Partisi “Üretim Devrimi Kurultay”larını sürdürüyor. Vatan Partisi Denizli İl Başkanlığı Honaz’ın Karaçay mahallesinde “Üretim Devrimi Kurultayı” düzenledi. Vatan Partisi Denizli Köylü Bürosu Başkanı Ahmet Gündüz’ün yönettiği Kurultaya Denizli Eski Çevre İl Müdürü Ali Korkmazcan, Çiftçi İbrahim Durmuş, Honaz Süt Üreticileri Birliği Başkanı İrfan Çetinkaya ile Vatan Partisi İl Başkanı Mehmet Çobanoğlu konuşmacı olarak katıldı.

Vatan Partisi Honaz İlçe Başkanı Mahmut Pak’ın açılış konuşmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan kurultayda Ahmet Gündüz, değerli Karaçay’lı üreticiler, üretimin sorunlarını ve çözümlerini konuşmak üzere, üreticiyi, köylüyü ve çiftçiyi yeniden milletin efendisi yapmak üzere toplandık diyerek ilk sözü Eski Çevre İl Müdürü Ali Korkmazcan’a verdi. Çevre sorunlarının üretim üzerine etkisi değinen Korkmazcan şunları söyledi: “Karaçay vadisinin zorlu ama bereketli coğrafyasında üretim yapıyorsunuz. Üretim alanlarımızın rant uğruna tahrip ve talan edilmesini önemek hepimizin görevidir. Bu vadinin korunması aşağıdaki baraj gölüyle beraber daha da önem kazanmıştır. Zira bu barajdan Denizli ve çevresinin içme suyu da karşılanacaktır. Yaşadığımız üst üste kurak yıllar temiz suların önemini arttırmıştır. Tabiatı korumaya ve tasarrufa önce kendimizden başlamalıyız. Yüksek fiyatlı su, gübre ve ilacı en ekonomik ve doğru şekilde kullanmalıyız. Bu nedenle kooperatifleşmek önemli olmuş, planlı ve çağdaş yöntemlerle üretim yapmak zorunlu hale gelmiştir. Vatan Partisinin üretim devrimi programı, üretimi en başa koyan ve üreticiyi hükümetin sahibi hale getirecek bir programdır.”

Daha sonra söz alan Kiraz üreticisi İbrahim Durmuş da şöyle konuştu: “Emekli öğretmenim, çiftçiliğe emekli olunca başladım. 50 dönüm bahçede kiraz yetiştiriyorum. 20 yıllık üretici olarak gördüğüm şudur. Çiftçi ve üretici sahipsizdir. Mazot, gübre, ilaç ve işçilik fiyatları günden güne artarken ve zamlanırken, ürünümüz para etmemekte tüccarların verdiği fiyata çiftçi mecbur bırakılmaktadır. Girdi maliyetleri ucuzlamalı, çiftçiye destek olunmalı, devlet emeğinin karşılığını vererek ürününü alacak şekilde çiftçiye alım garantisi vermelidir. Kooperatifler yaygınlaşmalı, üretici emperyalizmin emeği sömüren ekonomi politikalarından kurtarılmalıdır. Atatürk döneminde olduğu gibi, köylünün ve üreticinin tekrar milletin efendisi olması için üreticilerin milli hükümeti kurulmalıdır. Türkiye Atatürk’ün halkçı, devletçi, planlı karma ekonomi modeline geçmelidir.”

Honaz Süt Üreticileri Birliği Başkanı İrfan Çetinkaya da borcu olmayan çiftçi olmadığını belirterek girdi maliyetlerinin yüksekliğinden yakındı. Çetinkaya, “Üreticilerimizle yaptığımız toplantılarda bu şartlarda et ve süt hayvancılığının yapılmasının mümkün olmadığı görüşü ortaya çıkmıştır. Günden güne yetersizleşen su, her gün pahalılaşan yem, silaj, saman, ilaç ama bütün bunlara rağmen fiyatı artmayan ürün en büyük sorunumuzdur. Borcu olmayan çiftçi ve üretici kalmamıştır. 3.20 Tl olarak açıklanan süt fiyatı üreticinin eline geçerken düşmekte, 3 liranın altına inmektedir. Marketlerde süt bunun 3 katı fiyatına 4 katı fiyatına satılmaktadır. Yükü çeken çiftçi perişan olmuş ama parayı kazanan adeta tefeciye dönmüş olan, bankalar, aracılar, tüccarlar ve şirketlerdir. Süt üreticileri olarak eskiden 1 kilo süt satıp 2 kilo yem alırken, bugün 2 kilo süt satıp 1 kilo yem alamıyoruz. Çiftçi sulamada tasarrufa yöneltecek sistemlere geçecek gücü dahi kalmamıştır. Artık bizim ihtiyaçlarımıza cevap verecek ekonomi politikalarına geçme zorunluluğu doğmuştur. Çünkü üreticinin dayanacak gücü kalmamıştır. Yine de üretim, üretim, üretim diyoruz.

Sorunların tüm üreticiler tarafından doğru bir şekilde saptandığını belirten Vatan Partisi İl Başkanı Mehmet Çobanoğlu çözüm önerilerini sıraladı. Çobanoğlu, “Öncelikle komşularla dostça ilişkiler geliştireceğiz. Yabancı sermayeyi kontrol altına alıp ekonomik katkı yapacak alanlara yönelteceğiz. Nereden buldun yasası çıkararak “Yolsuzluk Mahkemeleri” kuracağız. Ülkemizde üretilen hiç malın ithaline izin vermeyeceğiz ve kontrollü kambiyo sistemi uygulayacağız. Tarım Kredi Kooperatifleri tefeci gibi olmuş, bunu düzelteceğiz. Artık yeter. Böyle gitmiyor. Bu yaşadıklarımız Türk ekonomisini dışa bağımlı hale getiren 50 yıllık ekonomi programlarının sonucudur. Çiftçimiz dahil olmak üzere bütün milli üreticilerimizi kurtaracak olan program, “tasarruf, yatırım ve üretimi” hayatın merkezine koyacak olan Milli Hükümeti kurmaktır. Tek çözüm budur. Halkçı, devletçi kamucu sistemi kuracağız, liberalizmin borca dayalı ithalatı ve tüketimi körükleyen sıcak paraya dayalı sömürü sistemini kökünden silip atacağız ve üretim devrimini hayata geçireceğiz” dedi.
Editör: Abdullah GÖNÜLTAŞ / HABER MERKEZİ


En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.





HIZLI YORUM YAP