1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kurban Bayramı’na sayılı günler kaldı.  Cumartesi günü bayramın 1. Günü. Hz. Adem’den itibaren devam eden Kurban ibadeti, Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’i Allah’a kurban etmek niyetiyle çıktığı yolda Allah’a adanmışlığının, rızasını kazanmanın ehemmiyetinin vurgulandığı günlere ulaşmış bulunmaktayız.  Kurban, terim olarak Allah’a yaklaşmak, Allah’ın rızasını kazanmak anlamına gelmekle birlikte, kurban edilen demektir.

Bayramlara yaklaşılınca insanlarda oluşan koşturmacanın, telaşın olduğu günlerdeyiz. Hayatın akışı içinde iş hayatı, geçim sıkıntısı, eğitim, başarı istekleri derken sürekli bir aksiyon halindeyiz. Bütün bunların arasında kalpleri rahatlatan, aynı zamanda coşturan bayramlar, büyüklerimizi ziyaret ettiğimiz değerli vakitler olarak, hayatımızın en sevinçli ve heyecanlı günlerine dönüşüveriyor. Belki hayatın sıradanlığı içinde unutulan ziyaretler bayramın en değerli yönlerinden biri olarak karşımıza şu güzellikleri çıkarıyor; sıla-i rahim, küslüklerin son bulması, ailenin kaynaşması gibi.

Ramazan Bayramı’nda tutulan oruçlarla vücudumuzun ve ruhumuzun bulduğu sıhhat, Kurban Bayramı ile birlikte tazelenip paylaşmanın, yardımlaşmanın verdiği huzur olarak geri dönüyor bizlere. Kurban Bayramı demek, kibiri, cimriliği, göz açlığını da kurban etmek demektir. Zira Kurban Bayramının ehemmiyeti paylaşmaktır, paylaştıkça çoğalmak, paylaştıkça alçakgönüllülüğü tatmaktır. Büyüklerimiz “ahhh ahh nerede o eski bayramlar” diye söylenirler, gençler ise eskilerin nasıl olduğunu merak eder durur. Eskiden birlik beraberlik, paylaşmak vardı sofralar açık, gönüller boldu diye geçmişte yaşanan bayramların en güzel özeti sunulur bizlere. Kentleşmenin getirdiği kurallar ve yaşam tarzıyla beraber ortak kesim alanlarında herkes kendi kurbanlığını kesip bir an evvel evine gitme telaşına düşüyor. Genelde kendi evlerimizin duvarları arasında yaşayıp, kendi sorumluluk sınırlarımızın dışına çıkmak istemiyoruz. İş dünyamızın çerçeveleri içinde yaşamaktan iç dünyamıza çıkabileceğimiz yolculuğu bir kenara bıraktık ve hayallerimizin en tatlı köşesinde yer verdik eski bayramlara. Bu güzel günler bize bir fırsat olarak sunulmuş, bizde bu fırsatı değerlendirerek çevremizde olan bitene duyarsız kalmayalım.

Tüm Müslüman aleminin bu mübarek günleri Allah’ın rızasına ulaşabilmek amacıyla birlik beraberlik içinde, küçüklerimize sevgi, büyüklerimize saygı, merhamet duyguları içerisinde geçirebilmesini temenni ediyoruz. Gönül hoşluğu, saygı, hürmetle yapılan ziyaretler gerçekleşmesini umut ediyoruz. Aile büyüklerinizle bayramlarınızı aynı sofrada kutlar, zamanın içinde yolculuğa çıkabileceğiniz, kemikleşmiş, sıradanlaşmış, monotonlaşmış bayram gezmelerimiz dışında yardımlaşmanın yaşandığı, huzurlu ve sıcacık bir bayram telaşına düşüldüğü günler geçirmenizi diliyoruz. Kurban Bayramınızı kutlar, aileniz ve büyüklerinizle birlikte nice bayramlar geçirmenizi dileriz.