Nükleer Silahlanma Yarışı Yeniden Başlıyor: Dünya Hazır Mı?
Dünya, Soğuk Savaş sonrası dönemin en büyük nükleer silahlanma yarışına adım atıyor. Büyük güçler arasındaki gerilim artarken, yeni bir nükleer silahlanma dönemi başlıyor. Uzmanlar, bu yeni yarışın çok daha tehlikeli olacağına dair uyarılarda bulunuyor.
Rusya'nın Ukrayna savaşıyla yükselen nükleer tehditleri, Çin'in hızla büyüyen nükleer gücü ve ABD'nin küresel üstünlük arayışı, dünyanın geleceği için büyük bir risk oluşturuyor. 2002'deki ABD'nin anti-balistik füze anlaşmasından çekilmesiyle başlayan silahlanma yarışı, 2026'da, yaklaşık 500 gün sonra, silah denetimi anlaşmalarının sona ermesiyle iyice hızlanacak. ABD, Rusya ve Çin’in nükleer güçlerini modernize etmesi, dünya için yeni bir dönüm noktasına işaret ediyor.
Yeni Yarış: Çin de Katıldı
Çin, yıllarca sınırlı nükleer gücünü, hızla genişletmeye başladı. Şu anda yaklaşık 500 nükleer başlığa sahip olan Çin’in, 2035 yılına kadar bu sayıyı 1.500’e çıkararak ABD ve Rusya ile sayısal olarak eşitlenmesi bekleniyor. Uzmanlar, Çin’in bu hızlı büyümesinin, nükleer silah yarışını daha da istikrarsız hale getireceğini öngörüyor.
Rusya ve ABD’nin Modernizasyon Çabaları
Rusya, nükleer güçlerini modernize ederken, Putin 2018’de tanıttığı yeni nesil nükleer silahlarla dikkat çekti. Hipersonik füzelerden, su altı nükleer torpidolara kadar geniş bir silah yelpazesi, Rusya’nın silahlanma kapasitesini artırıyor. ABD ise nükleer silahlarını yenileyerek, savaş başlıkları, denizaltılar ve bombardıman uçaklarını modernize etmek için 1,5 trilyon dolarlık dev bir bütçe ayırmış durumda.
Ukrayna Savaşı: Tetikleyici Faktör
Ukrayna'daki savaş, Putin'in nükleer tehditlerini daha da arttırmasına sebep oldu. Rusya'nın stratejik silahları yüksek alarma geçirilirken, Batı'nın Ukrayna'ya verdiği destek, Putin tarafından açıkça nükleer silah kullanma tehdidiyle karşılandı. Bu tehditler, küresel güvenlik risklerini arttırıyor.
Dünya Bu Tehditlere Hazır mı?
Nükleer silahlanma yarışının geri dönmesiyle birlikte, dünya, Soğuk Savaş’ın getirdiği risklerin çok ötesine geçecek bir tehdit ile karşı karşıya. Üç büyük güç, birbirlerini aşma arzusuyla daha tehlikeli bir yola giriyor. Silahlanma maliyetleri, stratejik güçlerin rekabeti ve nükleer tehditlerin artması, dünyayı felakete sürükleyebilir. Şimdi, büyük sorulardan biri şu: Dünya bu yeni nükleer tehdide nasıl yanıt verecek?