Prof. Dr. Sevin Başer Öncel “Akciğer Kanserinin Ana Nedeni Sigara Kullanımıdır”
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hastaneleri Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevin Başer Öncel, Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı sebebiyle bir açıklama yaptı.
PAÜ Hastaneleri Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevin Başer Öncel yaptığı açıklamada şu bilgileri paylaştı: “Tüm dünyada sık görülen ve kansere bağlı ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan kanser, akciğer kanseridir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her beş kansere bağlı ölümün birinden akciğer kanseri sorumludur. Türkiye’de tüm nüfusta ve erkeklerde en sık görülen kanser tipidir. Kadınlarda ise beşinci sırada görülmektedir. Ülkemizde ne yazık ki her yıl 30 binden fazla yeni vaka teşhis edilmektedir.” Akciğer kanserinde geç teşhisi değerlendiren Prof. Dr. Başer Öncel, “ülkemizde de bu kadar sık görülen akciğer kanseri, ne yazık ki ileri evrelerde gecikmiş durumda teşhis edilmektedir. Bunun ana nedenleri akciğer kanseri için bir tarama programının olmayışı ve hastaların şikâyetlerini önemsememelerinden kaynaklanmaktadır. Akciğer kanserinin ana nedeni sigara içimidir. Sigara içen bireyler öksürük hırıltı gibi semptomlarını içtikleri sigaraya bağlamakta, nasıl olsa bu şikâyetler sigaradandır diye düşünerek hekime başvurmakta gecikmektedirler.”
Prof. Dr. Başer Öncel: “Akciğer kanseri ile mücadelede erken tanı ve tedavi büyük önem taşımaktadır.”
Prof. Dr. Başer Öncel: “Akciğer kanseri ile mücadelede erken tanı ve tedavi büyük önem taşımaktadır. Ne yazık ki, akciğer kanseri gelişen kişilerin çoğu, kanser yayılmaya başlamadan önce herhangi bir belirti göstermezler. Bazı bireylerde, yayılmadan önce kanseri düşündürecek erken yakınmalar görülebilir. Akciğer kanserinde en sık görülen yakınmalardan bazıları nefes darlığı, öksürük, kanlı balgam, halsizlik, iştahsızlık ve kilo kaybıdır. Ağır sigara içicisi olan bireylerde bu yakınmalar ortaya çıktığında göğüs hastalıkları uzmanına muayene olmaları gerekir. En önemlisi de bu hastalıktan korunmaktır. Bu da akciğer kanserinin oluşmasında rol oynayan risk faktörlerinin önlenmesini gerektirir. En önemli risk faktörü sigara içimidir. Sigara bıraktırma konusundaki desteklerin ve yasaklama konusundaki önlemlerin artırılarak sürdürülmesi, mesleki ve çevresel maruziyetlerin ortadan kaldırılması hastalıktan korunmada esastır. Bu amaçla öncelikle risk altındaki bireyler olmak üzere tüm toplumun akciğer kanseri hakkındaki farkındalığını artırmak ve sağlık çalışanlarının konuya ilgisini çekmek büyük önem taşımaktadır.”
“Üniversitemizde bu Torasik Onkoloji Tümör toplantılarını düzenli olarak yapmakta ve hastalarımızın tedavi planını bu şekilde sürdürmekteyiz.”
Akciğer kanseri tedavisinin, hastalığın evresine göre değişen planlarda cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi seçeneklerinin tek veya farklı kombinasyonlarla uygulandığının altını çizen Prof. Dr. Başer Öncel, bu tedavi modaliteleri multidisipliner Torasik Onkoloji Konseylerinde; hastanın evresi, tümör tipi, hastanın genel durumu tartışılarak planlandığını belirtti. Prof. Dr. Başer Öncel: “Üniversitemizde bu Torasik Onkoloji Tümör toplantılarını düzenli olarak yapmakta ve hastalarımızın tedavi planını bu şekilde sürdürmekteyiz. Son yıllardaki yeni gelişmeler ile bu saydığımız tedavilere ek olarak hedefe yönelik tedavi yöntemleri (akıllı ilaçlar), immunoterapi, kanser aşıları gibi yeni umut verici yöntemlerinde kullanıma girdi. Akciğer kanserinden korunmanın halen en başarılı yolu tütün ürünü kullanmamak, sigara dumanına maruz kalmamak ve en kısa zamanda sigaradan kurtulmaktır.” şeklinde sigarayı bırakma çağrısında bulunarak konuşmasını tamamladı.