RAMAZAN AYINDA SAHURA KALKMANIN ÖNEMİ, FAZİLETİ ADABI
456 okunma

RAMAZAN AYINDA SAHURA KALKMANIN ÖNEMİ, FAZİLETİ ADABI

ABONE OL
13/04/2022 13:26
RAMAZAN AYINDA SAHURA KALKMANIN ÖNEMİ, FAZİLETİ ADABI
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla ‘Seher’ kelimesi istisnasız hepimiz için pek çok şey ifade eder. Kimimiz için şiirlerde geçen ve özlenen bir vakit, kimimiz için çalışma vakti, kimimiz içinse ‘ders’ saatidir. Sahur vakti Ramazân-ı Şerîfte bambaşka bir mânâ kazanır; nimet için şükür, sünnete ittibâ ve oruç için kuvvet vesilesi olarak. Lügatte seher kelimesiyle aynı kökten gelen ve ‘sabah olmadan önceki vakit, gecenin son üçte biri’ şeklinde anlamlarla kayıtlı bulunan ve aslı ‘sahûr’ olan kelime fıkıhta, gecenin sonunda kalkarak Allah Te‘âlâ’nın bahşettiği rahmetten istifâde, Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in sünnetine ittibâ ve oruç için güç kazanma niyetiyle yemek yeme anlamına gelmektedir. Sahur Rahmettir Oruç ibâdeti, bilindiği üzere önceki ümmetlere de farz kılınmış bir ibâdettir. Bununla beraber onların orucuyla ümmet-i muhammedin orucu arasında birtakım farklar olduğu belirtilmektedir. Amr İbnü’l-As (Radıyallâhu Anh) anlatıyor: “Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Bizim orucumuzla ehli Kitâb’ın orucunu ayıran fark sahur yemeğidir.”[1] Kaynaklarda nakledildiğine göre oruç ibâdeti, farz kılındığı ilk yıllarda ümmet-i muhammed için de geceden itibaren başlamaktaydı fakat oruç başlangıcı daha sonra tan yerinin ağarmasına kadar ertelenerek bizlere kolay kılındı. Orucun ümmet-i Muhammed için kolaylaştırıldığını îlân ve iftar vaktiyle sahur vaktini beyân sadedinde Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyrulmaktadır: “Oruç gecesi kadınlarınızla birleşmek size helâl kılınmıştır. (Çünkü) onlar sizin için bir örtüdür, siz de onlar için bir örtüsünüz. Allâh sizin, gerçekten nefislerinize çokça hâinlik yapmakta bulunmuş olduğunuzu bilmiş de, hemen tevbenizi kabul etmiş ve sizden affetmiştir. Artık şimdi (size helâl edildiğine göre,) onlarla birleşin ve (gayeniz sadece şehvetinizi tatmin olmasın da,) Allâh’ın sizin için yazmış olduğu şeyi arayın! (Böylece çocuk beklentisine girin ve nikâhın meşrûiyet gayelerinden biri olan çoğalmayı sürdürün.) (İmsak vakti girdiğinde, gün başlangıcını ifâde eden) sabahın beyaz ipliği (geceyi temsil eden) siyah iplikten sizin için iyice belirinceye kadar yiyin için! Sonra orucu geceye kadar tamamlayın! (Ancak) siz (oruç geceleri) mescitlerde itikâf edici kimselerken onlarla birleşmeyin. İşte bu (hükümler), Allâh’ın hudududur! Artık onlara yaklaşmayın! İşte Allâh âyetlerini insanlara böylece apaçık bir şekilde beyan ediyor, tâ ki onlar iyice sakınabilsinler.”[2] İbnü Abbâs (Radıyallâhu Anhümâ)dan rivayete göre; İslâm’ın başlangıcında Müslümanlar oruç tutacakları zaman ancak yatsı namazını kılıncaya veya uyuyuncaya kadar yiyip içebilir ve eşleriyle cinsî münasebette bulunabilirlerdi. Orucunu açmadan yatsıyı kılan veya uyuyakalan kişiye ise, bir dahaki geceye kadar yemek içmek ve hanımına yanaşmak haramdı. Sahabe-i kirâm (Rıdvânullâhi Te‘âlâ Aleyhim Ecma‘în)den bazıları yatsıyı kıldıktan sonra eşlerinin yanına gittiklerinde, onların sürdükleri güzel kokulardan etkilenerek dayanamayıp cima ettiler. Sonra pişman olarak Rasûlûllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e geldiklerinde bu âyet-i kerîme inerek, tevbelerinin kabul edildiğini ve o günden sonra gece boyu ailelerinden istifâdenin kendilerine helâl edildiğini beyan etti.[3] Sahur Bir Şükür Vesilesi ve Oruç İçin Kolaylıktır Orucun, ehl-i kitâb’ın mükellef tutulduğu ve ümmet-i muhammed için farz kılındığı ilk dönemdeki hükümlerine göre kolaylaştırılmış olması, bir şükür vesilesidir. Sahura kalkmak, oruç tutmak için güç kazanmak olduğu gibi, bu yönüyle bir şükrün de edâsı niteliğindedir.İbnü Abbas (Radıyallâhu Anhumâ) Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in şöyle buyurduğunu haber vermiştir: “Gündüz orucuna sahur yemeği ile yardımcı olun, kaylüle (öğle uykusu) ile de gece namazına yardımcı olun!”[4] Sahurun Fazîletleri Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) sahura kalkıp yemek yemenin üzerinde çok durmuş, Ashâb-ı Kirâm (Rıdvânullâhi Te‘âlâ Aleyhim Ecma‘în) de bu konuda hassasiyet göstermişlerdir. Enes İbnü Mâlik (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem): “Sahur yemeği yiyin, zira sahurda bereket vardır.” buyurmuştur.[5] Ebû Sa‘îd el-Hudrî (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)sahur yemeğinin önemini şöyle beyân etmiştir: “Sahur yemek, tümüyle hayır ve berekettir, sakın onu bırakmayın, velev ki sizin biriniz bir yudum içsin. Zira şüphesiz Allah Te‘âlâ ve melekleri sahur yiyenlere salât buyurur (feyiz ve nûr yağdırır)lar.”[6] Sahurda Çok Yemek Sünnette asıl olan az yemek ise de, sahurda sağlığa ciddî şekilde zarar vermeyecek bir raddeye kadar yiyenin kınanmayacağı bazı hadîs-i şerîflerde ifade ediliyor. Gerek bu durum, gerekse de ‘velev ki sizin biriniz bir yudum içsin’ vurgusu, sahurun ehemmiyetini gösteren açık beyânlardır. İbnü Abbâs (Radıyallâhu Anhumâ)nın rivâyet etmiş olduğu bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “ (Kazançları ve yedikleri) helâl olması durumunda üç kişiye yediklerinden dolayı bir hesap yoktur. (Bunlar da: ) Oruçlu, sahur yapan ve Allah Te‘âlâ’nın yolunda nöbet tutan!”[7] Aynı konuyla ilgili Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte ise Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Üç kişi, nimetten sorguya çekilmezler. Yedirip içiren, iftar eden ve sahur yapan, bir de misafir ağırlayan. Üç kişi de kötü huylarından dolayı kınanmazlar. Hasta, iftar edinceye kadar oruçlu bir de adaletli yönetici.”[8] Sahurda Hurma Yemek Hurmanın faydaları hakkında pek çok hadîs-i şerîf vârid olmuştur. Ciddî derecede enerji veren ve tok tutan bu gıdanın oruç açılırken tüketilmesinin yanı sıra sahurda da tüketilmesi hakkında Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Hurma, mü’minin ne güzel sahur yiyeceğidir.”[9] Sahurun Yapmanın Vakti ve Hükmü Sahur yapmanın oruç için güç sağlayan bir yönü olduğu gibi, bundan asıl maksadın Allah Te‘âlâ’nın rahmetini gözetmek ve Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in sünnetine ittibâ olduğunu daha evvel beyân etmiştik. Bu düşüncelerle sahura kalkmak sünnet ve bu vakitte yemek yemek müstehâb kabul edilmiştir.[10] Sahur için sünnette tavsiye edilen vakit, gecenin sonudur; fakat fecrin doğup doğmadığı (imsâk vaktinin girip girmediği) konusunda şüphe edilecek bir vakte kadar tehir edilmesi de kerih görülmüştür.[11] İftarda acele etmenin, sahuru ise geciktirmenin vurgulandığı: “Nübüvvet (peygamberlik) amellerinden biri de iftarın ta‘cili (öne alınması), sahurun da tehir edilmesidir.” meâlindeki hadîs-i şerîfler, Allah Te‘âlâ’nın rahmeti ve Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in şefkatinin göstergelerindendir.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

Please disable your adblocker or whitelist this site!