SAKLIKENT KANYONU – LİKYA KENTLERİ TLOS ANTİK KENTİ     
594 okunma

SAKLIKENT KANYONU – LİKYA KENTLERİ TLOS ANTİK KENTİ     

ABONE OL
08/08/2023 16:12
SAKLIKENT KANYONU – LİKYA KENTLERİ TLOS ANTİK KENTİ     
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Fethiye’de ya da Kaş’ta tatil yapıyorsanız, sıcaktan bunaldınız serinlemeye ihtiyacınız var, kendinizi buz gibi serin sulara atacağınız Saklıkent Kanyonu tam size göre…Muğla’nın Seydikemer ilçesinde bulunan doğal güzelliğiyle hayran bırakan Saklıkent Kanyonu, Fethiye’ye 45 dakika, Kaş’a 1 saat uzaklıkta. Antalya-Muğla sınırını çizen Eşen Çayı’nın bir kolu olan Karaçay’ın oluşturduğu bu kanyon, söylenenlere göre; bir çobanın keçisinin kanyona kaçmasıyla burası keşfedilmiş ve Saklıkent Milli Parkı olarak ilan edilmiş. Kanyona giriş ücretli. Kanyona girerken tahta ve demirden yapılmış asma köprülerden geçiyorsunuz. Sonrasında kanyonun içlerine doğru ilerleyebilmeniz için belinize kadar gelebilen akıntılı buz gibi soğuk sudan geçiyorsunuz. Geçince yüksek kayaların, mağaraların arasından yürüyerek küçük bir şelaleye varıyorsunuz. Suyun içindeki taşlar kaygan ve keskin olduğundan yanınıza lastik deniz ayakkabısı ve yedek kıyafet almakta fayda var. Ayakkabıyı oradan da kiralayabiliyorsunuz. Burada adrenalin yüklü başka aktiviteler de yapılabilmekte. Rafting, zipline, trekking, jeep safari turları, çamur havuzunda çamur banyoları gibi…Dinlenmek ve yemek molası vermek isterseniz, suların üzerine kurulmuş tahta sedirler üzerine oturarak açlığınızı giderip doğanın keyfini çıkarabilirsiniz. Kalmak isterseniz de otantik ağaç evlerinde konaklayabilirsiniz.     Tarihe ilgi duyanlara bir önerim de; Saklıkent Kanyonu’na 45 km uzaklıktaki Tlos Antik Kenti’ni görmenizdir. Tlos Antik Kenti, M.Ö. 2000′ li yıllarda kurulmuş. Dalyan’da gördüğümüz kayalara oyulmuş kaya mezarlarının aynısı burada da dikkat çekiyor. Likya Bölgesi’nde bulunan Tlos Antik Kenti, Hristiyanlığın önemli dini merkezlerinden biriymiş. Seydikemer’de bulunan antik kent, bu sebeple UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor. Likya sınırları içerisindeki önemini Osmanlı Dönemi’nde de korumuş. Bölgeye en son 19.yy’da gelen ve Kanlı Ali Ağa olarak bilinen Osmanlı derebeyi, Tlos Akropolü’nün zirvesine antik dönem kalıntılarını da kullanarak kendi şatosunu inşa etmiş.                                                                          

Likya demişken, biraz Likya Uygarlığı’ndan bahsedeyim: Likya “Işık Ülkesi” anlamına geliyor. Likya Kentleri, Akdeniz Bölgesi’nde ve Teke Yarımadası’nda bulunmaktadır. M.Ö. 1. yüzyılın ortalarında 23 kentten meydana gelmiş ve “Likya Birliği” kurulmuş. Bu birlik tarihteki ilk demokratik birlik olup, günümüz demokratik sistemler için de birer örnek olmuştur. Bu federasyonun en önemli kentleri; Patara (başkent), Xanthos, Pınara, Olympos, Myra ve Tlos’tur. Bunlara daha sonra Phaselis de eklenmiştir. Diğer kentleri ise; Andriake, Antiphellos, Aperlai, Araksa, Arykanda, Gagai, Karymlassos, Letoon, Oinoanda, Telmessos, Sidyma, Phellos, Kyaenai, Rhodiapolis, Limyra, Theimmusa, Syimena’dır. Teke Yarımadası’nda, Likya Birliği’ne ait daha küçük kentler de bulunmaktadır. Bunlar arasında; Stlada, Trebende, Sura, Aperlae kentleri yer alır. Yapılan arkeolojik kazılar sonucunda bulunan yeni yerleşim yerleri bu listeye eklenmeye devam ediyor. Likya Birliği yönetiminde, oy hakkını paylaşan 23 kent vardı. Hangi kenti uygun gördüklerini seçtikten sonra her kentten temsilciler birleşerek orada genel bir kongrede toplanırlardı. Kentlerinin en büyüklerinin 3, orta büyüklükte olanların 2 ve geriye kalanların da 1 oy hakkı vardı. Oy sonucuna göre kararlar alınırdı.                                               

 Benim de bazılarını gördüğüm bu Likya kentlerini, görmenizi tavsiye ederim. Bol gezili günleriniz olsun. Yolunuz açık olsun.Fethiye’de ya da Kaş’ta tatil yapıyorsanız, sıcaktan bunaldınız serinlemeye ihtiyacınız var, kendinizi buz gibi serin sulara atacağınız Saklıkent Kanyonu tam size göre…Muğla’nın Seydikemer ilçesinde bulunan doğal güzelliğiyle hayran bırakan Saklıkent Kanyonu, Fethiye’ye 45 dakika, Kaş’a 1 saat uzaklıkta. Antalya-Muğla sınırını çizen Eşen Çayı’nın bir kolu olan Karaçay’ın oluşturduğu bu kanyon, söylenenlere göre; bir çobanın keçisinin kanyona kaçmasıyla burası keşfedilmiş ve Saklıkent Milli Parkı olarak ilan edilmiş. Kanyona giriş ücretli. Kanyona girerken tahta ve demirden yapılmış asma köprülerden geçiyorsunuz. Sonrasında kanyonun içlerine doğru ilerleyebilmeniz için belinize kadar gelebilen akıntılı buz gibi soğuk sudan geçiyorsunuz. Geçince yüksek kayaların, mağaraların arasından yürüyerek küçük bir şelaleye varıyorsunuz. Suyun içindeki taşlar kaygan ve keskin olduğundan yanınıza lastik deniz ayakkabısı ve yedek kıyafet almakta fayda var. Ayakkabıyı oradan da kiralayabiliyorsunuz. Burada adrenalin yüklü başka aktiviteler de yapılabilmekte. Rafting, zipline, trekking, jeep safari turları, çamur havuzunda çamur banyoları gibi…Dinlenmek ve yemek molası vermek isterseniz, suların üzerine kurulmuş tahta sedirler üzerine oturarak açlığınızı giderip doğanın keyfini çıkarabilirsiniz. Kalmak isterseniz de otantik ağaç evlerinde konaklayabilirsiniz.     Tarihe ilgi duyanlara bir önerim de; Saklıkent Kanyonu’na 45 km uzaklıktaki Tlos Antik Kenti’ni görmenizdir. Tlos Antik Kenti, M.Ö. 2000′ li yıllarda kurulmuş. Dalyan’da gördüğümüz kayalara oyulmuş kaya mezarlarının aynısı burada da dikkat çekiyor. Likya Bölgesi’nde bulunan Tlos Antik Kenti, Hristiyanlığın önemli dini merkezlerinden biriymiş. Seydikemer’de bulunan antik kent, bu sebeple UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor. Likya sınırları içerisindeki önemini Osmanlı Dönemi’nde de korumuş. Bölgeye en son 19.yy’da gelen ve Kanlı Ali Ağa olarak bilinen Osmanlı derebeyi, Tlos Akropolü’nün zirvesine antik dönem kalıntılarını da kullanarak kendi şatosunu inşa etmiş.                                                                          

Likya demişken, biraz Likya Uygarlığı’ndan bahsedeyim: Likya “Işık Ülkesi” anlamına geliyor. Likya Kentleri, Akdeniz Bölgesi’nde ve Teke Yarımadası’nda bulunmaktadır. M.Ö. 1. yüzyılın ortalarında 23 kentten meydana gelmiş ve “Likya Birliği” kurulmuş. Bu birlik tarihteki ilk demokratik birlik olup, günümüz demokratik sistemler için de birer örnek olmuştur. Bu federasyonun en önemli kentleri; Patara (başkent), Xanthos, Pınara, Olympos, Myra ve Tlos’tur. Bunlara daha sonra Phaselis de eklenmiştir. Diğer kentleri ise; Andriake, Antiphellos, Aperlai, Araksa, Arykanda, Gagai, Karymlassos, Letoon, Oinoanda, Telmessos, Sidyma, Phellos, Kyaenai, Rhodiapolis, Limyra, Theimmusa, Syimena’dır. Teke Yarımadası’nda, Likya Birliği’ne ait daha küçük kentler de bulunmaktadır. Bunlar arasında; Stlada, Trebende, Sura, Aperlae kentleri yer alır. Yapılan arkeolojik kazılar sonucunda bulunan yeni yerleşim yerleri bu listeye eklenmeye devam ediyor. Likya Birliği yönetiminde, oy hakkını paylaşan 23 kent vardı. Hangi kenti uygun gördüklerini seçtikten sonra her kentten temsilciler birleşerek orada genel bir kongrede toplanırlardı. Kentlerinin en büyüklerinin 3, orta büyüklükte olanların 2 ve geriye kalanların da 1 oy hakkı vardı. Oy sonucuna göre kararlar alınırdı.                                                

Benim de bazılarını gördüğüm bu Likya kentlerini, görmenizi tavsiye ederim. Bol gezili günleriniz olsun. Yolunuz açık olsun.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.