0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kapı kapıya karşı olmak değil,

Gönül gönüle karşı olmaktır komşu olmak.

Zor günde çalacak bir kapı bulmak,

Hiç değilse sohbet edecek kadar

Yakın olmaktır, komşu olmak.

Komşuluk üstüne çok atasözü olan bir toplumuz. Ancak komşuluk ilişkilerinde nedense çok sorunlar yaşıyoruz. Araba park yeri yüzünden çıkan tatsız olayları ve hiç istenmeyen acı sonuçları gazetelerde okuyoruz. İnanın dehşete düşürüyor bizi, birbirimize karşı davranışlarımız. Nerede kaldı, komşuluk hakkı? Ne yazık ki havada kalıyor sorularımız. Kalabalıklar içinde giderek artıyor yalnızlığımız. Çok katlı apartmanlarda olmuyor bir kapımızı çalanımız. Oysa eski mahallelerde ne güzeldi birlikte oturup kalkmalarımız. Arar oldu herkes şimdi o eski günleri, gerçi şikayete var mı hakkımız?

Kaşgarlı Mahmut: ‘Arkadaşsız olabiliriz, ancak komşusuz asla.’ diyerek, asırlar öncesinden komşuluğun önemini vurguluyor. Sevgili Peygamberimiz (s.a)’Komşusu açken tok yatan bizden değildir. ‘sözüyle komşuluk hakkını dile getirir. Ne ölüsünden haberimiz oluyor komşularımızın ne düğününden. Nedir, bu kadar uzaklığımız? En ufak bir sesten bile öfkeli rahatsızlığımız. Korkunç derecede anlayışsızlığımız. Oysaki, ‘Komşu komşunun külüne muhtaçtır.’ derken atalarımız. Yaşadıklarından çıkardıklarını gelecek kuşaklara ne güzel aktarmışlar. Bizim de farklı değil onlardan yaşayacaklarımız.

Bütün bunlara son verelim gelin. Komşumuzdur deriz hep akrabadan bile yakınımız. Eskiyi yaşamak bizim elimizde, bekliyor bizi komşularımız. Düşünelim neler öneriyor hep bize dile gelen.

Not: Komşular adlı Tahsin Yücel’in öyküsü 1999 Dünya Kitap Yılın Kitabı Ödülü’ne layık görülmüştür. Okumak isteyen kitapseverlere duyurulur.

SEMİH BİLGİÇ